İzmir'deki besiciler kuraklık karşısında sorgum sudan otuna yöneldi

İzmir'de, silajlık mısıra göre daha az su isteyen sorgum sudan otunun ekim alanı 5 yılda 12 katına çıktı.

  • İzmir'deki besiciler, kuraklık nedeniyle daha az su isteyen sorgum sudan otuna yöneldi.
  • Sorgum sudan otunun ekim alanı 451 dekardan 6 bin dekara çıkarken, yetiştirici sayısı da arttı.
  • İl Tarım ve Orman Müdürü, suya göre üretim planlaması gerektiğini vurguladı.

Yem fiyatları besicilerin maliyetlerinde büyük bir yer tutuyor.

Kuraklık nedeni ile de yem bulmakta sorun yaşanıyor.

Besiciler yetiştirdiği küçük ve büyükbaş hayvanlara vermek için alternatif kaynaklara yöneldi.

Kuraklık İzmir'deki besicileri sorgum sudan otuna yöneltti.

Sorgum sudan otu, silajlık mısıra göre daha az su istiyor.

Bu nedenle otun ekim alanı, 5 yılda 451 dekardan 6 bin dekara çıktı.

"DAHA AZ SU İSTİYOR"

İl Tarım ve Orman Müdürü Mustafa Şahin, "Mısıra alternatif olarak kullandığımız ve kaba yem ihtiyacını karşılayan sorgum sudan otu var. Mısır sulaması 7-8 sefere kadar gidiyor ama biz aynı miktardaki ürünü 2 ya da 3 sulamayla alabiliyoruz." açıklamasında bulundu.

Sağmal hayvan varlığıyla süt üretiminde öne çıkan İzmirli besiciler, su kaynaklarındaki azalma nedeniyle hayvan yeminde sorgum sudan otuna yöneldi.

İzmir genelinde 30 bine yakın işletmede yaklaşık 480 bin sağmal büyükbaş ve küçükbaş hayvan bulunuyor. Süt üretiminde 3 yıldır ilk sırada bulunan İzmirli besiciler, kaba yem ihtiyacını 550 bin dekarda ürettikleri 3 milyon 451 bin ton silajlık mısır ile karşılıyor.

TOHUM DESTEĞİ VAR

Tarım ve Orman Bakanlığı'nın yüzde 75 tohum hibesi verdiği sorgum sudan otu yetiştiricisi ve ekim alanı arttı. Kentte 2020'de 28 olan sorgum sudan otu yetiştiricisi sayısı 337'ye, 451 dekar olan ekim alanı ise 6 bin dekara yükseldi.

"SUYA GÖRE ÜRÜN DESENİMİZİ OLUŞTURUYORUZ"

İl Tarım ve Orman Müdürü Mustafa Şahin, bu yıl da yağışların önceki yılların gerisinde kaldığını, bu yılın 8 ayındaki azalmanın, geçen yıla göre yüzde 27 seviyesinde olduğunu söyledi.

"SUYU DİKKATLİ KULLANMALIYIZ"

İzmir'in sadece yaz aylarında değil kış aylarında da yeterince yağış alamadığını belirten Şahin, "Küresel ısınmanın etkilerini çok net olarak görmeye başladık. Evimizde, iş yerimizde, tarımda suyu çok dikkatli kullanmak zorundayız. Artık üretimimizi suya göre planlıyoruz. Var olan suya göre ürün desenimizi oluşturuyoruz. Destekleme sistemlerimiz de buna göre olacak." diye konuştu.

"KABA YEM İHTİYACIMIZ VAR"

Hoyratça su kullanımının tamamen önüne geçilmesi gerektiğini vurgulayan Şahin, şunları kaydetti:

Suyu yeniden kazanmak, geri dönüşümünü yapmak çok önemli. İzmir ve Ege'de ağırlıklı yoğun hayvancılık var. Dolayısıyla kaba yem ihtiyacımız var ve çoğunluğu mısır silajla karşılanıyor. Mısıra alternatif olarak kullandığımız ve kaba yem ihtiyacını karşılayan sorgum sudan otu var. Mısır sulaması 7-8 sefere kadar gidiyor ama biz aynı miktardaki ürünü 2 ya da 3 sulamayla alabiliyoruz. Üreticilerimizle konuştuğumuzda artık onlar da durumun farkında. Yoğun sıcaklıkta mısıra istediğiniz kadar suyu ulaştıramazsanız, gerçek anlamda bir verim alamayacaksınız. Çiftçilerimiz bunun da farkındalar.

"HEM SÜTTE HEM BESİDE EŞ DEĞER"

Menemen ilçesi Hasanlar Mahallesi'nde süt üretimi yapan besici Zafer Yurt ise geçmişte silajlık mısır ektiklerini, daha sonra ise az su tüketen sorgum sudan otuyla tanıştıklarını ifade etti.

Sorgum sudan otuyla su kullanımının yarı yarıya düştüğünü anlatan Yurt, "Türkiye genelinde kuraklık olduğu için biz de biraz daha su tasarrufu yapmak istiyoruz. Onun için bu şekilde sorgum sudan otunu tercih ederek 45 dönümde ektim. Bu ot mısıra göre hem sütte hem beside eş değer, farklılık yok. Gayet memnunum. Büyük çiftçilerin hepsi bu otu tercih etti. Sorgum sudan otu eken çiftçi sayısı çoğaldı." diye konuştu.