DHA

Adana’nın Kozan ilçesinde, Kozan Arama Kurtarma ve İnsani Yardım Derneği (KOZ-YAR) tarafından düzenlenen 6 Şubat Depremi Anma Konferansı kapsamında konuşan Gazi Üniversitesi Deprem Araştırma Merkezi Kurucu Başkanı Prof. Dr. Süleyman Pampal, katılımcıların sorularını yanıtladı.

Son günlerde Ege Denizi'nde 28 Ocak’tan itibaren meydana gelen deprem fırtınalarının olası bir volkanik patlamanın habercisi olup olmadığı sorusuna yanıt veren Prof. Dr. Pampal, bu tür depremlerin karasal depremlerden farklı bir doğaya sahip olduğunu vurguladı.

"SANTORİNİ YENİDEN PATLAYABİLİR"

Ege Denizi’nin, Afrika ve Anadolu levhalarının çarpışma hattının kuzeyinde yer aldığına dikkat çeken Pampal, bölgede bulunan adaların büyük kısmının volkanik kökenli olduğunu hatırlattı. Özellikle Santorini Adası’nın tarih boyunca büyük volkanik patlamalar yaşadığını belirterek şunları söyledi:

M.Ö. 1600’lerde gerçekleşen büyük bir patlama, Minos Uygarlığı’nın çöküşüne neden oldu. 1650 yılında yaşanan bir diğer patlamada ise 76 kişi hayatını kaybetti. 2011-2012 yıllarında ise bugünkü gibi deprem fırtınaları yaşandı, ancak ada o dönem patlamadı. Bu tür depremler, lavların yeryüzüne yaklaşmasıyla oluşan fiziksel ve kimyasal süreçlerin bir sonucu olarak meydana gelir. Dolayısıyla, Santorini Adası’nın yeniden patlama ihtimali var. Eğer bu gerçekleşirse, civardaki adalarda ciddi hasarlar yaşanabilir.

TÜRKİYE'YE ETKİSİ OLUR MU

Santorini Yanardağı’nın faaliyete geçmesi durumunda Türkiye’ye doğrudan bir zarar vermeyeceğini belirten Pampal, yanardağın ülkemizden yaklaşık 150-200 kilometre uzaklıkta olduğunu söyledi. Ancak bölgenin tektonik olarak hassas olduğunu hatırlatarak şu uyarıyı yaptı:

"Santorini’de bir patlama olması büyük bir depreme yol açar mı?" sorusu sıkça soruluyor. Asıl değerlendirilmesi gereken konu, bunun bir volkanik patlamanın habercisi olup olmadığıdır. Ancak bölgede büyük bir deprem yaşanması da sürpriz olmaz. Eğer böyle bir deprem meydana gelirse Güneybatı Anadolu’da—Antalya, Muğla, Aydın ve İzmir dahil—ciddi sarsıntılar hissedilebilir ve tsunami riskine yol açabilir. Bu nedenle, vatandaşlarımızın bilgilendirilmesi ve gerekli önlemlerin alınması büyük önem taşıyor.

Kaynak: Demirören Haber Ajansı (DHA)