Tuncer Bakırhan: Yerel yönetimler Kürt meselesinin çözümünde başat bir alandır

DEM Partili belediye eş başkanlarıyla toplantı gerçekleştiren Tuncer Bakırhan, burada yaptığı açıklamada kayyumları geri çekme çağrısı yaparak, "Toplumun iktidardan beklentisi, kayyum atanan belediye eş başkanlarımızın tekrar görevlerinin başına dönmesidir” dedi.

  • Tuncer Bakırhan, DEM Partili belediye eş başkanlarıyla yaptığı toplantıda kayyumların geri çekilmesi çağrısında bulundu.
  • Bakırhan, yerel yönetimlerin Kürt meselesinin çözümünde önemli bir role sahip olduğunu vurguladı.
  • Barışın, yerel demokrasi ve seçilmiş iradelerin aktif rol almasıyla sağlanacağını belirtti.

'Terörsüz Türkiye' süreci devam ederken DEM Parti cephesinden dikkat çeken açıklamalar gelmeye devam ediyor.

DEM Parti Eş Genel başkanları Tuncer Bakırhan ve Tülay Hatimoğulları, Yenişehir ilçesindeki Sezai Karakoç Kültür ve Kongre Merkezi’nde, DEM Partili belediye eş başkanlarıyla toplantı gerçekleştirdi.

"BARIŞ EN ÇOK SİZİ İLGİLENDİRİYOR"

Toplantıda konuşan Bakırhan, "Barış demek, yerel demokrasi, aktif yerel yönetimler, sizin alanınızın büyümesi, seçilmiş yerel iradenin yerine devlet memurlarının kayyumlarının atanmaması demektir. Mevcut bütçeden hepinizin eşit şekilde yararlanması ve İller Bankası’nın belediyelere eşit bir şekilde yaklaşması demektir.

Barış demek, bazı belediyelere destek sunarken, bazılarının projelerini engellemek demek değildir. Barış en çok sizi ilgilendiriyor. Onun için bu süreci birlikte başarıya ulaştırmak için de omuz omuza her birimiz kendi alanımızda katkılarımızı sunarak devam ettireceğiz." dedi.

"KAYYUM ATANAN BELEDİYE BAŞKANLARIMIZ GÖREVLERİNE GERİ DÖNMELİ"

Görevden alınan belediye başkanlarının görevlerine geri dönmesi gerektiğini belirten Bakırhan, şunları kaydetti:

27 Şubat'ta başlayan barış sürecini de yakinen takip etmek, seçilmiş yönetici arkadaşlarımızın aynı zamanda sorumluluğundadır. Yerel yönetimler Kürt meselesinin çözümünde başat bir alandır. En başat çünkü yerel demokrasiyi koyuyoruz. Kayyumsuz iradenin gasbedilmediği bir süreci koyuyoruz. En başa yerel yönetimlerin hapsedilmediği, tutuklanmadığı bir talebi ortaya koyuyoruz.

Dolayısıyla bu süreç tam da yerel yönetimlerin süreci olduğu için sürecin uzağında değil, süreci izleyen değil, süreci sadece okuyan değil, süreci hayata geçiren, omuzlayan, sorumluluk alan, toplumla buluşturan, toplumun kafasında varsa bu konuda soru işaretlerini gideren sizlersiniz.

Türkiye'de bir süreçten, demokrasiden bahsedeceksek önce bu kayyımları ortadan kaldıran adımların atılması gerekiyor. Toplumun iktidardan beklentisi, kayyum atanan belediye eş başkanlarımızın tekrar görevlerinin başına dönmesidir.