Küresel ısınma 2025’te zirveye dayandı

2025 yılında küresel sıcaklıklar rekor seviyelere yaklaşırken, dünyanın birçok bölgesi aşırı sıcaklar ve derinleşen kuraklıklarla karşı karşıya kaldı.

Küresel ısınma 2025’te zirveye dayandı
  • 2025 yılında küresel ortalama sıcaklıklar, birçok bölgede rekor seviyelere ulaştı ve aşırı sıcaklar ile derin kuraklıklar yaşandı.
  • Çeşitli ülkelerde sıcaklık artışları nedeniyle binlerce kişi hayatını kaybederken su kaynakları tehdit altına girdi.
  • Uzmanlar, 2025 yılında yaşanan bu durumun iklim krizinin insan sağlığından tarıma kadar birçok alanda ciddi etkiler yarattığını belirtiyor.

Dünya Meteoroloji Örgütü’nün (WMO) değerlendirmelerine göre, 2024’ün kayıtlara geçen en sıcak yıl olmasının ardından 2025’te de küresel ortalama sıcaklıklar birçok bölgede rekor düzeylere ulaştı.

WMO, kasım ayında yayımladığı raporda 2025’in, ölçümlerin yapıldığı modern dönemde en sıcak ikinci ya da üçüncü yıl olacağını duyurdu. Raporda, olağanüstü sıcaklık eğilimlerinin yıl boyunca etkisini sürdürdüğü vurgulandı.

ÖNÜMÜZDEKİ 5 YIL İÇİN UYARI

WMO’nun küresel iklim tahminlerine göre, önümüzdeki 5 yıl boyunca sıcaklıkların rekor seviyelerde ya da bu yılki değerlere çok yakın düzeylerde seyretmesi bekleniyor.

Eylül ayında yayımlanan “Küresel Su Kaynaklarının Durumu” raporunda ise dünya genelinde su döngüsünün giderek daha düzensiz hale geldiği, sistemin “sel ve kuraklık” uçları arasında savrulduğu ifade edildi.

MİLYARLARCA İNSAN SU STRESİ ALTINDA

Birleşmiş Milletler Su Ajansı (UN Water), yaklaşık 3,6 milyar insanın her yıl en az bir ay boyunca yeterli suya erişemediğini açıkladı. Bu sayının 2050’ye kadar 5 milyarın üzerine çıkmasının beklendiği bildirildi.

Uzmanlar, 2025’te yaşanan sıcaklık artışlarının, atmosferdeki sera gazı yoğunluğunun tarihi zirvelere ulaşmasıyla doğrudan bağlantılı olduğuna dikkat çekiyor.

YAZ AYLARINDA AŞIRI SICAKLAR ETKİSİNİ ARTIRDI

2025 yazı, pek çok ülkede mevsim normallerinin üzerinde seyreden uzun süreli sıcak hava dalgalarıyla kayıtlara geçti.

ABD ve Avrupa başta olmak üzere birçok bölgede aşırı sıcaklar nedeniyle binlerce kişi hayatını kaybetti, çok sayıda kişi hastanelere başvurdu. Orman yangınları geniş alanlara yayılırken, sıcak hava dalgaları kuraklığı da derinleştirdi.

AVRUPA'DA REKORLAR VE FELAKETLER

Avrupa’da temmuz ayında ortalama kara sıcaklığı 21,1 derece olarak ölçüldü. Bu değer, 1991-2020 ortalamasının 1,3 derece üzerinde gerçekleşerek kıta genelinde dördüncü en sıcak temmuz ayı olarak kayıtlara geçti.

İngiltere, Hollanda, İskandinav ülkeleri ve İspanya’da da son yılların en yüksek sıcaklık değerleri ölçüldü. Türkiye’de ise Şırnak’ın Silopi ilçesinde 25 Temmuz’da 50,5 derece ile tüm zamanların sıcaklık rekoru kırıldı.

AVRUPA'DA AŞIRI SICAKLARA BAĞLI CAN KAYIPLARI

Imperial College London ve London School of Hygiene & Tropical Medicine tarafından yapılan bir çalışmaya göre, Avrupa’da yaz aylarında sıcaklığa bağlı ölümler yaklaşık 24 bin 400 olarak hesaplandı.

Araştırmada, iklim değişikliğinin, sıcaklıkların şiddetini artırarak ölüm sayısını yaklaşık 16 bin 500 kişi yükselttiği belirtildi.

En fazla can kaybı İtalya, İspanya, Almanya, Fransa ve Birleşik Krallık’ta kaydedildi. Hayatını kaybedenlerin yaklaşık yüzde 85’inin 65 yaş üstü kişilerden oluştuğu vurgulandı.

ASYA'DA KAVURUCU SICAKLAR HAYATI DURDURDU

Asya kıtasında da aşırı sıcaklar ciddi sonuçlar doğurdu. Japonya’da haziran ayı, ölçümlerin başladığı 1898’den bu yana en sıcak ay olarak kayıtlara geçti.

Güney Kore, Hindistan, Pakistan ve İran’da da sıcaklıklar 40-50 derece bandına ulaşırken, bazı bölgelerde okullar ve kamu kurumları geçici olarak kapatıldı.

KURAKLIK KRİZİ DERİNLEŞTİ

Aşırı sıcaklar, 2025’te pek çok ülkede kuraklığı daha da ağırlaştırdı. İran’da bazı barajlar tamamen kururken, Urumiye Gölü’nün kuruduğunu gösteren uydu görüntüleri endişe yarattı.

Güney Kore’de Gangneung kenti “afet bölgesi” ilan edilirken, Suriye ve Afrika’nın birçok ülkesinde azalan yağışlar tarım ve içme suyu kaynaklarını tehdit etti.

"İKLİM KRİZİ GÜNLÜK HAYATIN PARÇASI HALİNE GELDİ"

Uzmanlar, 2025’te yaşanan sıcaklık rekorları ve kuraklıkların, iklim krizinin artık yalnızca geleceğe dair bir tehdit olmadığını, insan sağlığından tarıma, su kaynaklarından enerji tüketimine kadar pek çok alanı doğrudan etkileyen küresel bir gerçekliğe dönüştüğünü vurguluyor.