Ortaokulu bitirdikten sonra çalışmak için memleketi Sinop'tan İstanbul'a gelen Hüseyin Özcan, ağabeyinin vasıtasıyla 17 yaşında Mecidiyeköy'de bir fotoğraf stüdyosunda çıraklığa başladı.
TUTKUYA DÖNÜŞEN FOTOĞRAFÇILIK
Dönemin bürokratları, sanatçıları, vali ve kaymakamlarının fotoğraflarını çeken Hüseyin Özcan, askerliğini de fotoğrafçı olarak yaptı.
Askerden sonra kendi iş yerini açmaya karar veren Hüseyin Özcan, tarih kokan 55 metrekarelik dükkanında mesleğini sürdürüyor.
ÇIRAKLIK VE KALFALIK YAPTI
Hüseyin Özcan, rahmetli ağabeyinin arkadaşının teklifini fotoğrafçılığa ilgisi olduğu için severek kabul ettiğini söyledi. Yaklaşık 6 yıl çıraklık ve kalfalık yaptığını, 1966'da askere gittiğini söyledi.
MESLEĞİNİ SEVEREK YAPIYOR
Hüseyin Özcan, "Mamak Muhabere Okulunda fotoğrafçı olarak askerlik yaptım. Askerden geldikten bir süre sonra 1968'de evimizin bulunduğu Gültepe'de hala çalıştığımız iş yerini açtım. Dükkandan kazandığımla 4 evlat büyüttüm. Küçük oğlum Göksel, başka bir yerde çalışıyordu. Ben kalp ameliyatı olunca dükkanın başına geçti. Çok şükür iyi de bir konuma getirdi" dedi.
İŞLERİNDEN MEMNUN
Hüseyin Özcan, çağın gereği olarak 1990'lı yıllarda fotoğrafları renkli filmlere çektiklerini, oğlunun da işe başlamasıyla 2004'te dijital sisteme geçtiklerini söyledi. Dijital işlemleri oğlunun yaptığını anlatan Hüseyin Özcan, "Ben da hala çalışıyorum. Sabah 06.30'da kalkarım, tıraş olur, çorbamı içerim. Oğlum alt katta oturuyor, 07.10'da oğluma telefon ederim. Hazırlanıp çıkarız, 08.00'de dükkanı açarız, akşama kadar çalışırız. Genellikle dış çekim yapıyoruz. Dükkanda da işlerimiz şükürler olsun iyi" diye konuştu.
Daha Fazla Yorum Yükle
0 Yorum Yapılmış