‘Biyoetanol’ hava kirliliğinin önüne geçiyor

Son yıllarda artan çevre kirliliği sorunlarına karşı çözüm olabilecek biyoetanol, sürdürülebilir bir enerji alternatifi olarak dikkat çekiyor. Bitkisel kaynaklardan elde edilmesi ve ekonomik avantajlarıyla çevreci bir yakıt seçeneği sunuyor.

‘Biyoetanol’ hava kirliliğinin önüne geçiyor
  • Biyoetanol, bitkisel kaynaklardan elde edilen ve çevreci bir enerji alternatifi olarak hava kirliliğini azaltmada önem kazanıyor.
  • Avrupa'da yüzde 5-10, Türkiye'de 2026'dan itibaren yüzde 1,5 oranında benzinle karıştırılarak kullanılacak bu yakıt, düşük emisyon profili sunuyor.
  • Biyoetanol üretimi, ülkelerin enerji bağımlılığını azaltırken yerel kalkınma ve istihdama da katkı sağlıyor.

Biyoetanol, sürdürülebilir enerji kaynaklarına olan ilginin artmasıyla birlikte öne çıkan alternatif yakıtların başında geliyor.

Temel olarak mısır, şeker pancarı ve şeker kamışı gibi bitkisel kaynaklardan üretilen ve tarım ve hayvancılık kökenli ham maddelerin fermantasyonuyla elde edilen biyoetanol, benzinle karıştırılarak tüketime sunulan önemli bir ekonomik girdi olarak dikkat çekiyor.

Enerjide dönüşüm hedefleri doğrultusunda dışa bağımlılığın azaltılması ve çevre kirliliğinin önüne geçilmesi amacıyla geliştirilen alternatif yakıtlar arasında yer alan biyoetanol, çevre dostu yapısının yanı sıra ekonomik avantajlarıyla da öne çıkıyor. Avrupa Birliği ülkelerinde karbon salımını azaltmak ve NOx gazlarının oluşumunu engellemek amacıyla yüzde 5 ila yüzde 10 oranında benzinle harmanlanan biyoetanol, Türkiye’de ise 2026’dan itibaren yüzde 1,5 oranında benzinle karıştırılacak. Fosil yakıtlara kıyasla daha düşük emisyon profiline sahip olan biyoetanol, yerli kaynakların değerlendirilmesine de katkı sağlıyor.

YEŞİL ENERJİ İSTİHDAMA CAN VERİYOR

Yenilenemez enerji kaynaklarının aksine çevreci bir yapıya sahip olan biyoetanolün üretiminde kullanılan bitkiler, büyüme süreçlerinde atmosferdeki karbondioksiti fotosentez yoluyla emiyor. Üretim ve kullanım süreci, bitkilerin büyürken karbon emmesi esasına dayandığı için sürdürülebilir bir karbon döngüsü oluşturuyor. Bu durum, fosil yakıtların aksine ek bir karbon yükü yaratmayan daha yeşil bir enerji kaynağı anlamına geliyor.

Biyoetanolün farklı bitkisel kaynaklardan üretilebilmesi, sınırlı fosil yakıt rezervlerine ihtiyaç duymadan enerji elde edilmesini mümkün kılıyor. Bu özellik, ülkelerin enerji alanındaki dışa bağımlılığını azaltırken özellikle kırsal bölgelerde tarımsal faaliyetler yoluyla enerji üretimine katkı sağlanmasını destekliyor. Tarımdan sanayiye uzanan bu yapı, yerel kalkınma ve istihdam açısından da önemli bir değer yaratıyor. Yeşil enerjinin temel unsurlarından biri olan biyoetanol, Türkiye genelinde geniş bir istihdam zinciri oluşturuyor.

“HARMANLAMA ORANI EN AZ YÜZDE 5’E ÇIKARILMALI”

Mısır, buğday ve şeker pancarı gibi tarım ürünlerinden elde edilen biyoetanolün doğa, insan ve ekonomi açısından döngüsel bir yakıt olduğunu belirten Biyoetanol Üreticileri Derneği Başkan Yardımcısı Vedat Aydınoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:

Biyoetanol, petrol bazlı yakıtlarla karşılaştırıldığında daha yüksek oktan değerine sahiptir. Bu özellik, yakıtın daha verimli yanmasını sağlar, performansını artırır ve karbon salımı ile NOx değerlerinin düşmesine katkı sunar. Yakıt performansını yükselten biyoetanol, aynı zamanda yakıt tasarrufunda da önemli rol oynar. ABD Enerji Enformasyon Ajansı verilerine göre, yüzde 10 oranında benzinle harmanlanan biyoetanol yüzde 3’e varan yakıt tasarrufu sağlayabiliyor.

Türkiye’de harmanlama oranı 2026 itibarıyla yüzde 1,5 olarak belirlendi. Tarımdan lojistiğe, sanayiden Ar-Ge’ye kadar çok katmanlı bir ekonomi yaratan bu yakıtın harmanlama oranının en az yüzde 5’e çıkarılması gerekiyor. Hava kalitesinin artırılması, karbon salımı ve NOx değerlerinin düşürülmesi için bu uygulama büyük önem taşıyor.

KİRLİ HAVA YILDA 53 BİN ERKEN ÖLÜME YOL AÇIYOR

Türk Toraks Derneği’nin 2025 yılında yayımladığı rapora dikkat çeken Aydınoğlu, hava kirliliğinin insan sağlığı üzerindeki etkilerine vurgu yaptı. Derneğin 28. yıllık kongresinde paylaşılan rapora göre, ağırlıklı olarak içten yanmalı motorlardan kaynaklanan karbon, NOx ve partikül maddeler Türkiye genelinde yılda yaklaşık 53 bin erken ölüme neden oluyor.

Aydınoğlu, “İçten yanmalı motorlara sahip araçlarda kullanılan petrol bazlı yakıtların daha temiz ve verimli çalışması mümkün. Benzinde biyoetanol harmanlama oranının artırılması, insan sağlığına zararlı gazların açığa çıkmasını önemli ölçüde azaltacaktır.” ifadelerini kullandı.