- Türkiye, son 15 yılda nükleer enerji alanında önemli ilerlemeler kaydetmiştir.
- Enerji Bakanı Bayraktar, nükleer enerjinin milli güvenlik için vazgeçilmez olduğunu ve artan elektrik talebini karşılamak için dışa bağımlılığın azaltılması gerektiğini belirtmiştir.
- Türkiye, en az 15 bin megavat konvansiyonel nükleer güce ve 5 bin megavat küçük modüler reaktöre sahip olmayı hedeflemektedir.
TEKNOFEST Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali kapsamında Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı yürütücülüğünde Nükleer Enerji Teknolojileri Tasarım Yarışması’nın final etkinliği, İstanbul'da Türkiye Enerji, Nükleer ve Maden Araştırma Kurumu'nun (TENMAK) Küçükçekmece'deki yerleşkesinde gerçekleştirildi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, etkinlikte nükleer enerjinin Türkiye'nin milli güvenliğinin ayrılmaz parçası olduğunu belirtti.
Türkiye'nin enerjide bağımsızlık mücadelesini sürdürdüğüne dikkati çeken Bayraktar, "Türkiye, enerji talebi sürekli artan bir ülke ve dünyadaki trendlere baktığınızda da dünya çok büyük bir hızla elektrikleşiyor." dedi.
"ELEKTRİK TALEBİ ARTIYOR"
Bayraktar, dünyada yaklaşık 600 milyon kişinin elektriğe erişiminin olmadığına işaret ederek, şunları söyledi:
Elektrik talebi, dünyada büyük bir hızla artıyor. Özellikle yapay zeka için hala daha muhafazakar tahminlerin olduğunu söyleyebilirim ama 2030'larda yaklaşık 945 teravatsaatlik bir ilave güç, elektrik ihtiyacı gerekiyor yani dünyanın sadece AI kaynaklı elektrik talebini karşılaması için bir Fransa, bir Almanya daha yapmamız lazım 2030'a kadar.
Karbonsuzlaşma hedeflerine ilişkin Bayraktar, küresel ısınma ve iklim değişikliğiyle mücadelede daha temiz kaynakların önemini vurgulayarak, "Bizim atmosfere salacak daha fazla emisyon bütçemiz kalmadı. Burada da yenilenebilir kaynaklar, enerji verimliliği, enerjimizi daha karbonsuz, düşük karbonlu elde etmeyle alakalı büyük bir trend var." dedi.
Türkiye'nin de benzer patikada gittiğini dile getiren Bayraktar, "Türkiye'de son 20 yılda 3 katına çıkan bir talep artışı var. Nüfus artışı istediğimiz ölçüde değil ama Türkiye'nin nüfusu büyüyor. Türkiye'nin sanayisi, ekonomisi büyüyor, şehirleşme devam ediyor. Dolayısıyla böyle bir atmosferde bizim elektrik talebimiz artıyor. Artmaya bundan sonra da devam edecek." ifadelerini kullandı.

"BU İŞ, BİZİM İÇİN MİLLİ GÜVENLİĞİN AYRILMAZ BİR PARÇASI"
Bayraktar, Türkiye'deki elektrik talebinin 2035 için yıllık ortalama yüzde 3,5 artacağının tahmin edildiğini söyledi.
"2035-2055 dönemine baktığınızda her yıl yüzde 5'lerin üzerinde büyümeyi öngörüyoruz ve yaklaşık 1050 teravatasatlik bir büyümeyle gireceğiz." diyen Bayraktar, şöyle devam etti:
Bu yaptığımız tahminlerin ötesinde bir büyüme göreceğiz elektrikte çünkü her şey değişiyor iklim etkisiyle. Bu yaz ağırlıklı olarak klimaların etkisiyle inanılmaz bir talep var Türkiye'de. Dolayısıyla aşırı sıcakların getirdiği anormal talep artışlarını ve anlık talep artışlarını da karşılamamız lazım.
Türkiye'nin açmazı şu: Maalesef kullandığımız üç birim 'primer' enerjinin ikisini maalesef ithal ediyoruz. Bu, bizim ekonomimizdeki en önemli açmazlardan biri haline dönüşüyor çünkü Türkiye, her yıl 70 ila 90 milyar doları enerji ithalatı için kullanıyor.
Türkiye'nin artan talebi karşılaması gerektiğine işaret eden Bayraktar, "Bu talebi karşılarken dışa bağımlılığı nasıl düşürürüz? Buna çözüm aramaya çalışıyoruz. Türkiye'yi bu anlamda inanıyorum ki enerjide bağımsız hale getirdiğimizde ekonomik bağımsızlığımızı sağlamış olacağız. Bu iş, bizim için milli güvenliğin ayrılmaz bir parçası." dedi.
NÜKLEERDEKİ SON 15 YILDAKİ ATILIM
İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra başlayan nükleer serüvenin, nükleerin altın çağına doğru gittiğini vurgulayan Bakraktar, "Türkiye, 2010 yılında yaklaşık 70 yıllık nükleer enerji serüveninde özellikle son 15 yılda çok önemli bir merhale katetti. Akkuyu Nükleer Güç Santrali'yle (NGS) başlayan süreç, oradaki eğitim ayağı, öğrencilerimizin Rusya'ya, farklı ülkelere lisans, yüksek lisans, doktora için gitmesi, Akkuyu NGS'nin yapılıyor olması, Türkiye'de nükleerde önemli bir çığır açtı." değerlendirmesinde bulundu.
Bayraktar, Türkiye’nin en az 15 bin megavatlık konvansiyonel nükleer güce sahip olması gerektiğini belirterek, "Akkuyu, Sinop ve Trakya'da en az 12 tane büyük ve küçük nükleer reaktöre sahip olmamız lazım." dedi.
Bu kapasitenin yanı sıra enerji vizyonlarında vurguladıkları şekilde en az 5 bin megavatlık küçük modüler reaktöre (SMR) ihtiyaç olduğunu kaydeden Bayraktar, SMR teknolojisinin millileştirilerek Türkiye’nin kendi imkanlarıyla üretir hale gelmesinde TEKNOFEST yarışmalarının önemli rol oynayacağını dile getirdi.