- Bilal Erdoğan, TÜSİAD'a deprem felaketi sırasında yeterince destek vermediği gerekçesi ile eleştirilerde bulundu.
- Erdoğan, girişimcilik projelerinin önemine değinirken Türkiye'nin fiziki altyapısının tam olduğunu ve insana yatırım yapılmasının gerektiğini vurguladı.
- Erdoğan, genç girişimcilere yönelik 12. GİV Girişimcilik Ödülleri kapsamında yapılan 500 başvurunun memnuniyet verici olduğunu belirtti.
Girişimci İşadamları Vakfı (GİV) tarafından düzenlenen Türkiye Girişimci Buluşması-Fikirden Girişime 2025 ve 12. GİV Girişimcilik Ödülleri, Eyüpsultan'daki Bahariye Mevlevihanesi'nde gerçekleştirildi.
Programa katılan İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Bilal Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, girişimcilerin bulunduğu stantları gezerek projeleri incelediğini, projelerin problemlere çözüm üretmek ve verimliliği artırmak, atığı azaltmak üzerine yapıldığını belirtti.
Son 23 yılda yapılan yatırımlardan söz eden Erdoğan, bunların tamamının doğrudan ya da dolaylı yoldan devlet tarafından yapıldığına dikkat çekti.
"BİRİKTİRDİĞİNİZ PARALAR NEREYE GİTTİ"
Konuşmasında asrın felaketi 6 Şubat depremlerine değinen Erdoğan, "Asrın felaketi olduğunda TÜSİAD neredeydi?" dedi.
Afetin ardından çalışmalarına başlanılan 500 bin konutu hatırlatan Erdoğan, TUSİAD'ın bu sırada birikimi katlamaya devam ettiğini ifade ederek, "Ne oldu, biriktirdiğiniz paralar nereye gitti?" diye sordu.
"BÜYÜK SERMAYE BİRİKTİRDİĞİ PARAYI BİRİKTİRMEYE DEVAM EDİYOR"
Erdoğan, konuşmasında ayrıca şu sözlere yer verdi:
Türkiye'de son 23 yılda yapılan yatırımlara baktığımız zaman ya devlet eliyle yapılmış ya da devlet teşvikleri kadar yapılmış. Onun ötesinde yapan varsa yoksa bizim KOBİ'lerimiz, Anadolu kaplanlarımız.
Yani büyük sermaye maalesef biriktirdiği parayı biriktirmeye devam ediyor. Asrın felaketi olduğunda TÜSİAD neredeydi? TÜSİAD çıkıp da 'Biz de şöyle 50 bin konutu TÜSİAD üyeleri olarak yapıyoruz.' diyemez miydi? Ne oldu, biriktirdiğiniz paralar nereye gitti?
"DEPREMZEDENİN 50 BİN KONUTUNU DA SEN YAP, BAK DEVLET 500 BİN TANE YAPIYOR"
Yatırım yapmıyorsun. Hadi gel bu memlekette depremzedenin 50 bin tane konutunu sen yap, bak devlet 500 bin tane konutu yapıyor. Yine elini cebine daldıranlar bir şekilde 'yandaş' diye yaftalananlar. Onlar yine gelip vatandaşın yanında yer alıp, vatandaşın konutlarını yapmaya koştular.
"VEBALİNİZ ÇOK"
Dolayısıyla bu ülkede sermaye sahibi, özellikle büyük sermaye sahibinin günahı, vebali çok.
Ne fakir fukaranın, garip gurabanın yanında dururlar, ne devletin yanında dururlar, ne de girişimcinin yanında dururlar. Oradaki eksikliğin biraz giderilmesine ihtiyacımız var.

"ŞU ANDA GÜNLÜK İHRACATIMIZ 275 MİLYAR DOLAR"
Programın başında izletilen kısa filme değinen Erdoğan, şöyle konuştu:
Videoda da, 'Her iş günü 1 milyar dolar ihracat neredeyse oraya geleceğiz.' demişiz. Oraları kırdık geçtik. Şu anda 275 milyar dolara geldik. Türkiye ekonomisinin büyümesini konuştuğumuz zaman bir şey görüyoruz. Türkiye'de 75 yılda kişi başına milli gelir aşağı yukarı 6-7 kat büyümüş. Son 23 yılda da 6-7 kat büyümüş. Yani son 23 yıldır yüzde 5,4 büyümüşüz.
Bu büyümenin dünyada ve Türkiye'de yaşanan birçok olumsuz duruma rağmen sağlandığını vurgulayan Erdoğan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katkılarına işaret ederek, "Recep Tayyip Erdoğan'ın kıymetini, bu kadar hızlı büyüyemediğimiz, ekonominin katlanarak gitmediği zamanlarda anlayacağız. Ne zamanlar yaşamışız, ne kadar hızlı büyümüşüz, ne kadar hızlı gelişmişiz." ifadelerini kullandı.
"DEVLET GİRİŞİMCİLİK EKOSİSTEMİNİN GEREKSİNİMİ OLAN HER ŞEYİ TAMAMLAMIŞ"
Erdoğan, girişimcilik ekosisteminin, ülkede güçlü bir altyapı olmadığı takdirde mümkün olmadığını, Türkiye'nin bu alanda hiçbir eksiği olmayan bir ülke olduğunu ve her köyde elektrik, su, internet ve yol gibi fiziki altyapıların tamamladığını söyledi.
Ülkedeki fiziki altyapının tamamlanmasının ardından insana da yatırım yapılması gerektiğini kaydeden Erdoğan, şöyle devam etti:
İnsanımıza nasıl yatırım yapmışız? Eğitim, sağlık. Bugün Türkiye sağlık sistemi itibarıyla bu milli gelir düzeyinde dünyada en mükemmel sağlık hizmetini veren ülkedir. Türkiye'de devlet, Cumhurbaşkanımızın özel hassasiyeti sayesinde bunu başarmıştır. Yoksa 30 yıl önce hastaneden hastasını alamayan, alınamayan bir Türkiye vardı.
Değil üç gün, üç ay, üç yıl sonrasına randevu alınamayan Türkiye vardı. Bugün gerçekten artık sağlık turizminin önemli destinasyonlarından biri olmaya uğraşan bir Türkiye söz konusu. Milyarlarca doları sadece dışarıdan ameliyat, fizik tedavi, veyahut da estetik, diş ameliyatları, diş bakımı için kazanan bir ülke durumuna geliyoruz.
"EĞİTİMDE ALTIN STANDARTTAYIZ"
Dolayısıyla insana yatırım yapmak, sağlık ve eğitim. Eğitimde nasılız peki? Eğitimde sınıf başına düşen öğrenci sayısı 35-40'larda olan bir ülkeden 20'ye geldik toplamda. Öğretmen başına düşen öğrenci sayısı. Bir göstergede budur.
Bugün Türkiye'de 1,1 milyonun üzerinde öğretmenimiz var. 17 milyon civarında öğrencimiz var. Şu anda birinci sınıfa başlayan öğrenci sayısı 1 milyonun altına düştü. Altın standarttayız şu anda biz. Devlet girişimcilik ekosisteminin gereksinimi olan her şeyi tamamlamış.

"ÜLKE GELİŞTİKÇE SİVİL TOPLUM DA GÜÇLENİR, SÖZ SAHİBİ OLUR"
Bilal Erdoğan, 12. GİV Girişimcilik Ödülleri kapsamında 500 başvuru bulunduğunu kaydederek, genç girişimcilere ilişkin, şöyle konuştu:
Teknofest'te en son 1,5 milyonun üzerinde öğrenci, teknoloji takımlarında yarışmalara katılıyor. O çocuklar yarının girişimci adayları. Yani buralardaki başvuruların yüzlerle, yüz binlerle artacağını şimdiden hayal edebilirsiniz. Bizde eksik olan taraf özel finansman. Yani illa devlet verecek. Artık öyle bir devre geldi ki Türkiye, bu kadar altyapı yatırımını gerçekleştirdikten sonra artık vatandaşın 'Sıra bende ben ne yapacağım.' diyor olması lazım.
Ülke geliştikçe sivil toplum da güçlenir, söz sahibi olur, siyasete daha fazla yön verir. Dolayısıyla işte size girişimcilikle ilgili bir sivil toplum kuruluşu, bence sermaye sahiplerine de lobi yapması, baskı yapması lazım.