Eroğlu: Yangınlarda terör parmağı yok

Eroğlu: Yangınlarda terör parmağı yok

Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Türkiye genelinde baş gösteren yangınlarda sabotaj ya da terör parmağının olmadığını bildirdi. Afyonkarahisar Denizli sınırındaki yangının birkaç yerde çıkmasının ardından kastı üzerinde durulduğunu söyleyen Bakan Eroğlu, yangınların genelinin sıcak havadan kaynaklı olduğunu belirtti.

YANGINLAR SICAK HAVADAN

Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Zafer Haftası nedeniyle Afyonkarahisar'a vereceği üç müjde için düzenlediği basın toplantısının ardından basın mensuplarının Türkiye'de çıkan yangınlarla ilgili sorularını cevapladı. Yangınların sabotaj ya da terörle alakasının olup olmadığının sorulması üzerine Bakan Eroğlu, yangınların terör ile bağlantısının olmadığını bildirdi. Özellikle bu haftanın çok sıcak geçtiğine dikkat çeken Bakan Eroğlu, bazı ilan edilen bölgelerde nem muhtevasının çok vuku bulmasından dolayı, bazen anız yangını bazen vatandaşların piknik ateşi ile bazen de yıldırım düşmesi ile yangınların oluştuğunu söyledi.

TEDBİR ALINDI

Yangınlarla alakalı çok ciddi tedbir aldıklarının bilgisini veren Eroğlu, “Telekonferans ile arkadaşları dün topladık, kendileriyle görüştük. Bazı yerlere ekip yerleştirdik acil müdahale adında. Kritik yerlerdeki valilikler ikaz edildi. Ayrıca, bazı bölgelerdeki daha az hassas yerlerdeki ekipler hassas yerlere dün itibari ile kaydırıldı” dedi.

AFYON DENİZLİ SINIRINDAKİ YANGINDA ‘KASIT' TESPİT EDİLDİ

Afyonkarahisar'ın Dazkırı ilçesi ile Denizli sınırında bulunan kızılçam ormanlarındaki yangının birkaç yerde aynı anda çıktığını tespit ettiklerini belirten Eroğlu, “Birkaç yerde aynı anda yangının çıkmış olmasında kasıt ihtimali var. Onunla ilgili Jandarma Alay Komutanlığı inceleme başlattı. Mersin, Hatay, Muğla ve Denizli Afyonkarahisar sınırındaki yangınlar kontrol altına alındı. Ben gece yarısına kadar takip ettim” diye konuştu.

BU HAFTAYI ATLATIRSAK SIKINTISIZ BİR ŞEKİLDE KIŞA ULAŞIRIZ

Türkiye'deki yangınların Amerika, İspanya, Fransa, İtalya ve Yunanistan'a göre çok daha az boyutta olduğunu anlatan Eroğlu, şunları söyledi: “Bunun da bilinmesinde fayda var. Biz de çok ileri bir teknoloji var. Vatandaşlarımızın dikkat etmesi gerekir. Anızları yakmak yasak, ormanların yakınında kesinlikle yasak, vatandaşların buna daha çok dikkat etmesi lazım. Emniyet, jandarma ve orman teşkilatımız teyakkuzda, inşallah bu haftayı atlatırsak sıkıntısız bir şekilde kışa ulaşırız. Eylül'den itibaren hava sıcaklıkları düşecek, yağışlarda geliyor, 10-15 gün daha dişimizi sıkmamız lazım.”

SINIRA YAPILANLAR TAŞKIN KORUMA VE ELEKTRİK İÇİN PKK İÇİN DEĞİL

Bakan Eroğlu, "Sınıra inşa edilen barajların terörü engellemek için mi yapıldığı" yönündeki soruya şöyle cevap verdi: “Bazıları buna teröre karşı yapıldı diye söylüyor ama biz bu tür barajları her yerde yapıyoruz. Sınıra yakın olunca böyle algılandı. Onlar tamamen taşkın koruma ve elektrik üretimi için yapılan barajlar. Onu özellikle vurgulayayım. Bizim ülkemizde her yer bizim toprağımız. Bunu her yere yapıyoruz. Nasıl ki Afyonkarahisar'a yapıyorsak baraj göletler Şırnak'a da yapıyoruz. Hatta Şırnak'ta içme suyu yoktu. Muazzam bir vadi vardı, su götürülmesi zordu. Bizzat ben kendim projeye el atarak Şırnak'a su verdik. Takdir edersiniz ki buradaki insanlar da Mardin'de su yoktu Kızıltepe, Şemdinli'de su yoktu, Siirt'te, Şanlıurfa'da su yoktu, bunları biz yaptık. Buralar da su istiyor orada da vatandaşımız var. O kardeşlerimize de su verdik. Bakmayın onlar da PKK'nın düşmanı."

Türkler kadar Kürtler'in de PKK 'nın düşmanı olduğunu anlatan Eroğlu, sözlerini şöyle tamamladı: "PKK en büyük zulmü onlara da yapıyor. PKK'nın onlarla bir alakası yok. PKK'nın dini ayrı her inancı ayrı, onlar hain. Ben Şemdinli'yi biliyorum, daha önceki baskından sonra İçişleri Bakanımız ile ben de Şemdinli'ye gittim, esnaf ile kucaklaştık, esnaf yaka silkiyor. Ben tek başıma girdiğim için adam orada içindeki açık bir şekilde söylüyor. Bu barajları elektrik su ve taşkın koruma için yapıyoruz. Bazıları bunu PKK karşı diye söylüyor. PKK için yapılan bir şey değil. Sınır barajı olduğu için öyle diyor olabilirler. Sınır barajı diyoruz.”