Tuğyan'ın arkadaşı Sultan'ın ifadesi: Korktum, sustum

Güllü’nün kızı Tuğyan Ülkem Gülter, "tasarlayarak kasten yakınını öldürmek" suçundan tutuklandı. Tuğyan ile birlikte gözaltına alınan arkadaşı Sultan Nur Ulu'nun da ifadesi ortaya çıktı.

  • Tuğyan Ülkem Gülter, annesi Güllü'nün ölümüne ilişkin sorgulanırken, arkadaşı Sultan Nur Ulu da soruşturma kapsamında ifade verdi.
  • Ulu, Güllü'nün düşüş anına tanık olduğunu ve Tuğyan'ın annesini ittiğini gördüğünü iddia etti.
  • Tuğyan'ın tehditlerinden korktuğunu ve bu nedenle sessiz kaldığını belirten Ulu, ifadesinde detayları aktardı.

Şarkıcı Güllü'nün ölümü konuşulmaya devam ediyor. 

Şarkıcı Güllü’nün Yalova’daki evinin 6’ncı katından düşerek hayatını kaybetmesine ilişkin yürütülen soruşturmada, tüm gözler Yalova Cumhuriyet Başsavcılığı'na çevrilmişti. 

Soruşturma kapsamında gözaltına alınan Güllü’nün kızı Tuğyan Ülkem Gülter, “tasarlayarak kasten yakınını öldürmek” suçlamasıyla sevk edildiği nöbetçi mahkemece tutuklandı.

Gülter, kendisine yöneltilen suçlamaları reddetti.

SULTAN'IN "TUĞYAN, GÜL ANNEYİ İTTİ" DEDİĞİ İDDİASI

Yalova Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen dosyada, Sultan Nur Ulu’nun savcılıkta “Tuğyan, Gül anneyi itti.” şeklinde ifade verdiği iddia edildi.

Bunun akabinde de Sultan Nur Ulu'nun ifadesinin tamamına ulaşıldı. 

Ulu'nun, Tuğyan'ın tehditlerinden korktuğu ve "İkimiz yanarız" sözlerinden dolayı sustuğu belirtildi. 

Ulu'nun ifadesinin tamamı ise şöyle; 

OLAY ANINI ANLATTI

Biz film izlerken Tuğyan telefonla konuşmak için odasına gidip geliyordu. Tuğyan, Kervan ile konuşmak için içeriye gidiyordu. Kervan, Tuğyan’ın sevgilisidir. Ancak ikisinin imam nikâhı da vardır.

Gül Anne Tuğyan’ın telefonla konuşmak için içeriye gidip gelmesinden rahatsız olmasından dolayı filmi kapattık. Filmi kapattıktan sonra beraber müzik eşliğinde eğlenceli vakit geçirdik.

Bu sırada Tuğyan yanımızdaydı. Biz sonra Tuğyan ile odaya geçtik. Benim odada olduğum sırada Tuğyan’la beraber odada vakit geçirdik. Arada salona gidip geliyorduk. Benim odada olduğum sırada Tuğyan geri odaya geldi.

Açık olan müzikle ikimiz dans ediyorduk. Bir anda sonra Tuğyan, 'malkata' isimli müziği açmamı istedi. Ben müziği açıktan kısa bir süre sonra Gül Anne içeriye yanımıza geldi ve o da bizle oynamaya başladı.

Bana malkatayı nasıl oynayacağımı göstermeye çalıştı. Daha sonra ben yüzümde olan yara izi ve dikişlere bakmak için aynaya doğru döndüm.

Bu sırada Tuğyan ve annesi oynamaya ve şakalaşmaya devam ettiler. Biz odamın kapısının olduğu tarafa oynuyorduk. Daha sonra Gül Anne, camın olduğu tarafa doğru benim arkamdan Tuğyan’la yatağın arasından geçti.

"DÜŞÜŞ ANINI GÖRDÜM, TUĞYAN İTTİ"

O sırada yüzündeki yara izlerine baktığın söyleyen Ulu, "Ben o sırada aynada flash açık bir şekilde yüzümdeki yara izine bakıyordum. Dikkatim tam olarak onlarda değildi. Ben ilk aynaya döndüğüm sırada Tuğyan ile annesi arasında diyalog geçiyordu. O diyaloglar bana ses kayıtlarından dinletilen diyaloglardır.

Daha sonrasında aralarında konuşma geçmedi. Ben kafamı onların olduğu tarafa doğru çevirdiğimde Gül Anne’nin yüzünün camdan dışarıya doğru dönük, hafif camdan dışarı bakar gibi eğilmiş bir şekilde olduğunu gördüm.

Tuğyan'ın arkadan annesinin kalçasının altından bacaklarına doğru sarılarak hafif kendisine doğru çektiğini gördüm. Tuğyan, annesini o şekilde çektikten hemen sonra annesi düştü. Ben düşüş anını gördüm. Gül Anne’nin düştüğü sırada 'hadi görüşürüz' 'bay bay' şeklinde herhangi bir söz duymadım.

"TEPKİ VEREMEDİM, ŞOKE OLDUM"

Eğer duyduysam da şu an bunu hatırlamıyorum. Daha sonra Tuğyan “koş” şeklinde bağırarak ağladı gibi yaptı. Ben onun peşinden gittim. O sırada Tuğyan büyük tepkiler vererek çığlık atıyordu. Ben ise şok içinde kaldığım için tepki verememiştim." diye konuştu.

"ÜZERİME SUÇ ATABİLECEKLERİNDEN ENDİŞE EDEREK YANLARINDAN AYRILMADIM"

Daha sonra hastaneye gittiklerini ve Tuğyan’ı başka bir hastaneye sevk edeceklerini ve Gülter'in de kendisine eşlik etmesini istediğini söyleyen Ulu, "Biz hastaneye gittiğimizde Kervan orada bizi bekliyordu. Hastaneden çıktıktan sonra Kervan’ın evine gittik. Eve gittikten sonra Tuğyan üstünü değiştirdi ve geri hastaneye döndük. Biz geri döndüğümüzde Tuğyan, annesinin öldüğünü öğrendi. Hastanede bulunduğumuz sırada Tuğyan, Tuğyan’ın dayısı Rasit, yeğeni yani Rasit’in eşi ve onların oğlu, Kervan, Ben ve Kervan’ın şoförü Kervan’ın evinden çıktık ve yine gittik.

Bu sırada Tuğyan’la aramda herhangi bir muhabbet geçmedi. Çünkü hiç yalnız kalmamıştık. Ayrıca ben hala olayın etkisi altındaydım. Yaklaşık yarım saat sonra aynı kişilerle Çınarcık’taki eve gittik. Biz eve gittiğimizde Tuğyan’ın kardeşi Tuğberk Çınarcık’taki eve geçmişti. Biz evdeyken Hülya Abla yanımıza gelmişti.

Bana 'Gel seni bana götüreyim' dedi. Ve ben onunla birlikte onun evine gittim. Hülya Abla, Güllü’nün öldürüldüğünden emin bir şekilde bana yönelik 'eğer böyle bir durum varsa, ki bence var dikkat et kendine, o Güllü’nün kızı' dedi.

Ben onların güçlü bir aile olmasından dolayı korktuğum için Güllü’nün ölümüne dair şahit olmuş olduğum durumu Hülya Abla dahil kimseye söyleyemedim.

Ertesi gün cenaze olduktan sonra yeni tanımış olduğum Bircan Abla bana “bak kızım sen Tuğyan’ı tanımıyorsun, ben ne olduğunu bilmiyorum, bunu Tuğyan’ın yapmış olabileceğini düşünmüyorum, kendine çok dikkat et' dedi. İnsanlar bana ne olduğunu soruyorlardı, ancak ben kimseye bir şey anlatamıyordum.

Ben Tuğyan’ın bu süreçte bana ne yapacağını bilmediğim için üzerime suçlamayı atabileceğinden endişe ederek yanlarından ayrılmadım." açıklamasında bulundu.

"BEN YANARSAM İKİMİZ DE YANARIZ"

Bu süreçte Gülter ile yalnız kaldığı bir anda Gülter'in kendisine "Ben yanarsam ikimiz de yanarız" dediğini iddia eden Ulu, "Tuğyan’ın bana bunu demesinin sebebi annesini ittirdiğini görmemdi. Çünkü ben gördükten sonra tepki verdim ve o sırada Tuğyan bana bakarak 'koş' dedi.

Akşam olunca tekrardan Hülya Abla'nın yanına gittim, oraya Hüseyin Ağabey de gelmişti. Bircan Abla bana 'Ben Tuğyan’la konuştum. "Böyle bir şey olsa senin üstüne atacağını söyledi" dedi. 

Tuğyan bunları Bircan Abla'ya bu olaydan dolayı kendisine bir şey gelme ihtimaline karşı söylemiş. Ben bunları duyunca iyice korkmaya başladım.

Bu olaylardan sonra Tuğyan’la beraber kalmamın ve beraber İstanbul’a gelip gitmemin tek bir nedeni, yalnız olmaması gerektiğini düşündüğümden dolayıydı." dedi.

"HER ŞEY NORMALDİ, ANİDEN OLDU"

Tuğyan’la annesi Güllü arasında büyük bir tartışmaya şahit olmadığını da söyleyen Ulu'nun ifadesi şu şekilde:

"Tuğyan’ın annesine yönelik 'öldüreceğim onu' tarzı mesajlarını, söylemlerini bu süreçte medyadan öğrendim. Tuğyan, annesine yönelik her anne kız arasında olacak kadar küçük serzenişlerde bulunuyordu. Ancak bu denli büyük bir olaydan daha önce hiç bahsetmemişti.

Arif Ulu benim babam olur. Babam alkollü olduğu bir gün bana dosyada yer alan beyanları söylemiştir. Ancak bunları neden söylediğini bilmiyorum. Çünkü ben ona bu olayın gerçeğini hiç anlatmamıştım.

Tartıştığımız için bana onları demiş olabileceğini düşünüyorum. Tuğyan’la hiçbir zaman Güllü’yü öldürmek için plan yapmadık. Tuğyan’ın Güllü’yü öldürmek için plan yaptığına şahit olmadım.

Tuğyan’ın annesini öldürmesinin nedeninin küçüklüğünden bu yana gelen kırgınlıklar ve annesi Güllü’nün hayatına müdahale olduğunu düşünüyorum. Benim bunları bilme nedenim de Tuğyan’ın bana bunları olaydan sonra anlatmasıdır.

Ayrıca ben Tuğyan’ın geçmişte narkotik bağımlısı olmasını, eşcinsel ilişkisinin olması gibi şeyleri de sonradan öğrendim. Olayın gerçekleştiği gün her şey normaldi. Bir anda ve dolu dolu, ansızın oldu.

"ARALARINDAKİ TARTIŞMAYA ŞAHİT OLMADIM"

Eşcinsel bir ilişkinin varlığını o gün öğrendim. Ben Tuğyan’ın uyuşturucu kullandığını hiç görmedim. Ancak çok eskiden kullandığını duymuştum.

Annesi Güllü ile Tuğyan arasında uyuşturucu, para veya sevgilisi Kervan’dan kaynaklı büyük bir tartışmaya hiçbir zaman şahit olmadım.

Bunun sebebi benden kaynaklıdır. Ben ikisi arasında bir tartışma çıksaydı bu ortamda bulunmazdım. Tuğyan da bu durumu bildiği için hiç böyle bir şey yaşanmadı. Tuğyan’ın annesinin öldürülmesine ilişkin bütün bildiklerim bundan ibarettir.

11/12/2025 tarihinden önce vermiş olduğum beyanlardaki çelişkili hususları kabul etmiyorum. Benim son huzurda söylediklerim doğrudur.

"YURT DIŞINA GİT, SÜRECİ ORADAN TAKİP ET"

Tuğyan’ın eskiden arkadaşı olan Serhat Cevher’in İstanbul’da olduğumuz zaman Tuğyan’a yönelikYurt dışına git, oradan süreci takip et, ben insan kaçakçısıyım, seni de götürürüm” dedi. Bana yönelik olarak da “Sen de onunla birlikte git” dedi.

Serhat’ın neden böyle bir teklifte bulunduğunu bilmiyorum, Tuğyan’ın ona olayı anlattığını düşünmüyorum. Çünkü Serhat bir ara bana 'Tuğyan mı yaptı, daha önce bana da söylemişti' demişti. Serhat’ı ben daha ilk defa gördüğüm için olayla ilgili herhangi bir şey söylemedim.

Gözaltına alındığımız gün İstanbul’da olma nedenimizin yurt dışına kaçmakla herhangi bir ilgisi yoktu. Ben bugün doğruları anlattıktan sonra vicdanen rahatladım.

Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Bu nedenlerle hakkımda adli kontrol hükümleri uygulanmadan serbest bırakılmayı talep ediyorum."