Ünlü tarihçi Prof. Dr. Halil İnalcık'ın vefatının 5. yıl dönümü
AA

Bir asırlık ömrünü tarihe adayan, Osmanlı tarihini tüm dünyaya tanıtan "Tarihçilerin Kutbu" Halil İnalcık'ın vefatının üzerinden 5 yıl geçti.

1916 yılında İstanbul'da doğduğunda henüz Birinci Dünya Savaşı devam ediyordu. Liseden mezun olduğu yıl Dil Tarih Coğrafya Fakültesi kuruldu. Fakültenin ilk 40 öğrencisinden biri de Halil İnalcık'tı.

EĞİTİME VE TARİHE ADANMIŞ BİR ÖMÜR...

1947'de Türk Tarih Kurumu üyesi olan İnalcık, 1949'da İngiltere'ye gitti. Yaklaşık 2 yıl arşivlerde çalışmalar yapan İnalcık, kariyerinde önemli bir yeri olan Paul Wittek ile de Londra'da tanıştı.

1952 yılında profesör oldu. İstanbul'un fethinin 500'üncü yılı yaklaşıyordu. İnalcık, fetih üzerine Fatih üzerinde yoğunlaştı. Fatih Devri Üzerinde Tetkikler ve Vesikalar kitabını yayınladı.

ABD'DE 5 AYRI ÜNİVERSİTEDEN TEKLİF ALDI

1970'li yıllarda emekli olan İnalcık, tam da o günlerde Amerika Birleşik Devletleri'ndeki 5 ayrı üniversiteden teklif aldı.

Böylece hayatında yaklaşık 20 yıl süren yeni bir dönem başladı. Bu dönemde yetiştirdiği yüzlerce öğrenciye Osmanlı tarihini öğretti.

Ünlü tarihçi Prof. Dr. Halil İnalcık'ın vefatının 5. yıl dönümü

5 DİL BİLİYORDU

5 dil bilen İnalcık, kendisi gibi Osmanlı tarihini çalışmak isteyenlere de tavsiyelerde bulundu.

İnalcık, "Avrupa arşivlerinde çalışsınlar, dilleri öğrensinler. Yabancı dil çok mühim. Osmanlı tarihi yapmak istiyorsanız ciddi olarak kaynakları kullanarak üç Avrupa dili, iki şark Farsça ve Arapçayı mutlaka öğrenmelisiniz." dedi.

Ömrünün sonuna kadar hep çalışmaya, üretmeye devam eden İnalcık, 66 kitap, 500'ün üzerinde makale yazdı.

İnalcık, 25 Temmuz 2016'da vefat ettiğinde 100 yaşındaydı.

Ünlü tarihçi Prof. Dr. Halil İnalcık'ın vefatının 5. yıl dönümü

HALİL İNALCIK'I BİR DE İLBER ORTAYLI'DAN DİNLEYELİM

Öte yandan Prof. Dr. İlber Ortaylı, Halil İnalcık'ın vefatının beşinci yılında hocasını anlattı.

İnalcık ile aile dostu olduklarını bu nedenle çok genç yaşta kendisini tanıma fırsatı bulduğunu belirten Ortaylı, "İlk tanıştığımda çocuktum, asıl Mülkiyeye girdiğimde tanışmış sayıyorum. Kendisinde tarih babında aradığım soruların cevaplarını buldum. Üslubu ve metodolojisi dikkatimi çekti. Türkiye'de her zaman bir amatör tarihçilik vardır, siyaset alanında, günlük hayatta gezilir. Metottan ve kaynaklardan uzak, çok ezbere konuşmaya dayanır. Böyle bir hoca olmadığını anladım." diye konuştu.

Ünlü tarihçi Prof. Dr. Halil İnalcık'ın vefatının 5. yıl dönümü VİDEO

"ÖZGÜN BİR ÜSLUPTU, ŞAHSINA MÜNHASIRDI"

"Öbürleri zannediyorum kendilerini anlatma durumunda onun gibi değillerdi, onun kadar kendilerini ifade edemiyorlardı. Fuat Köprülü'nün kıymetli talebelerindendi ve aynen onun gibi bir edebi üslubu vardı. O özgün bir üsluptu, kendi şahsına münhasırdı. Kaynaklara inen tek tarihçi o değildi yani başka hocalarımız da vardı. Fakat onların içerisinde derhal anlaşılıyor ki mukayeseli hareket eden, başka yeni kaynakları arayan bulan ve onları kullanan biriydi. Edebiyat bilgisi kuvvetliydi, Farsça divan okuyabilirdi. Bu da ona has bir özellikti. Sonra zaten ortaya çıkmıştır ki bu muasır edebiyat tarihçilerimizden daha güçlü bir yanıydı. Edebi teknikleri iyi bilen hatta yerine göre şiir yazabilen tarzda biriydi. Şanslıydı, Abdülbaki Gölpınarlı'nın yanında talebelik yapabilmiştir."

Ünlü tarihçi Prof. Dr. Halil İnalcık'ın vefatının 5. yıl dönümü

"DİL BAKIMINDAN ZENGİNDİ"

Eski Türk nesillerinin Avrupa'ya çıkmakta şanslı olmadığını, dış dünyaya açılma şansına kolay sahip olamadıklarını anlatan Ortaylı, "Halil Hoca'nın da İkinci Cihan Harbi'nden sonraki yıllara kadar böyle bir şansı olmadı ama bu olmadı diye dil öğrenmemiş değildi. Avrupa dillerini oturup, mükemmelen öğrenmişti. Dil bakımından zengindi. Yeni kaynakları kullandı, yeni metotlarla dünyaya açıldı. Balkan tarihine yeni görüşler getirdi. Bu sayede de Halil Hoca oldu." dedi.

Ünlü tarihçi Prof. Dr. Halil İnalcık'ın vefatının 5. yıl dönümü

"HALİL BEY DEMEK, YOĞUN ÇALIŞAN BİR TÜRK DEMEKTİR"

Prof. Dr. Ortaylı, İnalcık'ın, sürekli çalışmaya ve tetkik etme erken yaşlarda başladığını vurgulayarak, "1939 mezunudur. 1941'de doktorasını vermiştir. Çalışamaya da ölünceye kadar devam etti. Çok meşhur bir deyim vardır, '100 sene yaşa 100 sene öğren' diye hakikaten öyleydi. 90 yaşından sonra bile kalemi eline aldı. Halil Bey demek, yoğun çalışan bir Türk demektir." ifadelerine yer verdi.

İnalcık'ın sağlığına çok dikkat ettiğine vurgu yapan Ortaylı, şunları kaydetti:

"Sağlığı kadar çalışmasına da dikkat ederdi. Düzgün çalışan biriydi. Öğrenciyi ciddiye alırdı çok şey öğretirdi, ciddi olmalarını da beklerdi, sert bir hocaydı. Lisans ve doktora öğrencisiyle ciddi olarak uğraşan, takip eden bırakın Türkiye'yi dünyada nadir bulunan profesörlerdendi. Ayrıca yormazdı da, toparlayan, teşvik eden bir hocaydı. Zaten insanlar, iyi bir hoca olduğunu 3 kıtada da söylüyor. Bizim için bir örnektir. Tarihçiler panteonunda yerini almıştır."

Ünlü tarihçi Prof. Dr. Halil İnalcık'ın vefatının 5. yıl dönümü

Haber Kaynağı: Anadolu Ajansı (AA)