- Ev kedileri, suya karşı isteksizliklerini atalarından miras kalan içgüdüler ve günlük yaşam deneyimleri nedeniyle sergiliyor.
- Suya temas, kedilerin tüylerinin ıslanarak hareket kabiliyetini kısıtlaması veya rahatsız edici kokular oluşturması gibi nedenlerle kedilerde stres yaratabilir.
- Kedilerin su algısını belirleyen faktörler biyolojik kökenlerden ziyade, yavruyken edindikleri bireysel deneyimlerle şekillenebilir.
Ev kedileriyle ilgili en bilinen davranışlardan biri, suya karşı gösterdikleri belirgin isteksizlik.
Banyodan gelen su sesiyle panikleyen, sprey şişesi görünce kaçan ya da ıslak bir zemine adım atmaktan çekinen kediler, bu davranışlarıyla çoğu zaman sahiplerini güldürse de, aslında içgüdüsel bir tepki veriyor.
Uzmanlara göre bu durum, kedilerin atalarına kadar uzanıyor.

KEDİLER NEDEN SUDAN HOŞLANMIYOR?
Uzmanlara göre bu davranış, tek bir nedene indirgenemeyecek kadar karmaşık ve çok boyutlu.
Evcil kedilerin soyunun dayandığı Afrika yaban kedileri, genellikle kurak bölgelerde yaşamış, avlarını karada yakalamış ve suyla sınırlı şekilde temas etmişti. Bu geçmiş, günümüzdeki ev kedilerinin de suya karşı temkinli olmasına neden olmuş olabilir. Ancak bazı araştırmacılar, bu açıklamanın eksik olduğunu düşünüyor. Onlara göre, atalarının bazı türleri nemli bölgelerde de yaşamış olabileceğinden, coğrafya tek başına belirleyici değil.
Uzmanlar, kedilerin suya mesafesinin yalnızca evrimsel mirasla değil, günlük yaşam deneyimleriyle de ilişkili olduğuna dikkat çekiyor. Tüylerin suyu emmesiyle birlikte kedilerin ağırlığının artması, hareket kabiliyetlerini kısıtlıyor ve onları savunmasız hissettiriyor. Bu durum, içgüdüsel olarak sudan uzak durmalarına neden oluyor.
Ayrıca ıslak tüyler kedilerin doğal kokularını bastırabiliyor veya musluk suyundaki kimyasallar rahatsız edici kokular oluşturabiliyor. Kokuya karşı son derece hassas olan kediler için bu da ciddi bir stres kaynağı haline geliyor.

NEDENİ DENEYİMLERİNDE DE SAKLI OLABİLİR
Kedilerin suya karşı mesafeli tutumlarının yalnızca biyolojik kökenlere değil, bireysel deneyimlere de dayandığı düşünülüyor. Davranış uzmanlarına göre, kedilerin su algısı doğuştan gelen bir özellikten ziyade, büyük ölçüde öğrenilmiş bir davranış olabilir.
Yavru bir kedinin erken dönemlerde suyla nasıl tanıştığı, onun yetişkinlikteki tepkilerini belirleyebiliyor. Bu dönemde suyla nazik ve kontrollü bir şekilde tanıştırılan kediler, ilerleyen yaşlarda sudan daha az korkabiliyor. Uzmanlar, bu süreci “sosyalleşme dönemi” olarak tanımlıyor ve kedilerin farklı ses, koku ve dokulara maruz kalmasının özgüven gelişimini desteklediğini belirtiyor.
Ancak her kedi aynı tepkiyi göstermiyor. Bazı kediler küçük yaşta suya alışsa bile ilerleyen dönemde temastan kaçınabiliyor, bazıları ise hiç deneyimlemeden suya ilgi gösterebiliyor. Bu durum, kedilerin bireysel farklılıklarının ne kadar belirleyici olduğunu bir kez daha ortaya koyuyor.