Bu cihanda göçmeyi yeğleyen Nilgün Marmara'nın dostlarına mektupları
ensonhaber.com

Nilgün Marmara, 13 Şubat 1958’de İstanbul Moda’da, Balkan göçmeni Perihan Hanım ve Fikri Bey’in iki kızından biri olarak dünyaya geldi. Yaşadığı buhran ve sıkıntılar onun bu dünyadan göçmesine neden oldu.

Yazdıklarıyla, söyledikleriyle edebiyatımızda silinmez izler bırakan Marmara'nın mektuplarından bir demeti sizlere sunuyoruz.

Sevgili Yaramazlar, Asi Kızlar, Çalçene Canavarlar Didoş ve Diloş” seslenişiyle başlayan mektuptan:

"Eğer isyan bayraklarını indirirseniz, teyzelik hakkımı helal etmem. Yemek yemeyin, uyku uyumayın, evi talan edin, Dilara sen ders çalışma hatta hiç okula gitme, terörü elden bırakmayın. Sürekli devrim! Çocuklara laf yok, anaya babaya var!" (s. 15)

İlhan Berk’e mektubundan

"…Her gün bizim burada ne işimiz var, ne yapıyoruz şimdi gibi sorular soruyoruz birbirimize, sonra birkaç ay daha katlanmaya karar veriyoruz. Yaşamı kendilerine eklemeye, her şeyi her şeyi ele geçirmeye, kendilerine katmaya çalışıyor buradaki insanlar, bizlerse kör topal yaşama eklemlenmeye çalışıyoruz."

Bu cihanda göçmeyi yeğleyen Nilgün Marmara'nın dostlarına mektupları

Ece Ayhan’a mektubundan:

"… Coşkulu, taşkın çocuklar olmak gerek, her an kırılabilir, kopabilir, sökülebilir bağlar ve ağlar içinde azmaktan, azımsamaktan, yetinmemekten, gülmekten başkaca ne zırh kuşanabiliriz? Toza, küle, talaşa, köpüğe, çapağa, kuma, kırpıntılara dönüştürülmek isteniyorsa ağaç, dağ, kaya olmayı, atomlarımızı değişik bilişimlerde tamamlamayı düşlemekten başkaca ne var?"

Bu cihanda göçmeyi yeğleyen Nilgün Marmara'nın dostlarına mektupları

"Sevgili Marmaralar, Canlar" başlıklı mektubundan:

"Ülke ve bu şantiye (Doğu’nun kederi) pis bir ‘erkek cemaati’ Ve ben katlanmam, katlanamam.”

Emel’e mektubundan:

"…Bir kâkül kestim alnıma geri döndürmek için el yazısını garip imlere. Yüzüme düşen besleme perçemi çocuk taşkınlığım şimdi, hüznüyle birlikte. Çok iyi oldu, rahatladım. Ve bunun yanı sıra, çok iyi oldu sana şunları, bunları, şunları yazdım. Sen benim için en güzel haklı ve yerinde bir kazasın. Böyle kazalar da olmasa ben kendi kazamı kime nereye mübarek ederdim?"

Bu cihanda göçmeyi yeğleyen Nilgün Marmara'nın dostlarına mektupları

"Feryalciğim" başlıklı mektubundan:

“Herkesin melodisi kendinedir ve bunun böyle olduğunu yalnızca gramofon çiçekleri bilir belki de çünkü yürekler ve çiçekler tekildir. Senin yükleyebileceğin son anlam biraz da aykırı olarak eksiltebileceğin son anlamdır (bütünlükten).”

Bu cihanda göçmeyi yeğleyen Nilgün Marmara'nın dostlarına mektupları

Ergül Tosun

Kitap sayfası için iletişim:

ergul.tosun@ensonhaber.com