Termessos Antik Kenti: Doğanın ve tarihin muhteşem buluşması

Antalya’daki Güllük Dağı Milli Parkı’ndaki Termessos Antik Kenti, doğal güzelliği ve tarihiyle sık ziyaret edilen bir noktadır.

  • Termessos Antik Kenti, Antalya'da Güllük Dağı Milli Parkı'nda bulunan ve tarihte Büyük İskender'in aşamadığı surlarıyla bilinir.
  • Eşsiz doğal güzelliklerle çevrili olan kent, endemik bitki türleri ve yaban hayatıyla ziyaretçilere unutulmaz bir atmosfer sunar.
  • Termessos, zengin nekropol alanları, antik tiyatro ve çeşitli yapılarıyla her mevsimde büyüleyici bir deneyim vaat ediyor.

Antalya’da Güllük Dağı Milli Parkı sınırlarında yer alan Termessos Antik Kenti, Büyük İskender’in doğu seferi sırasında surlarını aşamadığı tek şehir olarak biliniyor. Kent merkezine yaklaşık 30 kilometre uzaklıkta bulunan Termessos, hem doğal yapısı hem de tarihî dokusuyla dikkat çekiyor.

"KARTAL YUVASI" GÖRÜNÜMÜYLE DOĞAYLA İÇ İÇE, KADİM BİR ŞEHİR

Deniz seviyesinden 1050–1200 metre yükseklikte kurulan Termessos, sarp kayalıklar üzerindeki konumuyla “kartal yuvası” olarak anılıyor. Zorlu coğrafyası sayesinde günümüze kadar bozulmadan ulaşan antik kent, endemik bitki türleri, yaban hayatı ve asırlık meşe ağaçlarının tarihî yapılarla birleştiği eşsiz bir atmosfer sunuyor.

Ziyaretçiler, antik kalıntılar arasında gezerken sincap, tilki, geyik gibi canlılarla karşılaşabiliyor; Termessos çiğdemi gibi endemik türleri yakından görme fırsatı buluyor.

YABAN HAYATINI KORUMAK İÇİN BAZI GİRİŞLER KAPATILIYOR

Termessos Kazı Başkanı ve Antalya Bilim Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Koçak, Termessos’un bölgenin en büyük antik kentlerinden biri olduğunu belirterek, kentin savaşçı ve özgürlükçü halkıyla tanındığını söyledi.

Koçak, Termessosluların bağımsızlıklarını Roma döneminde bile koruduğunu vurgulayarak şu bilgileri aktardı:

“Termessos sikkelerinde hiçbir zaman imparator portresi yer almamış. Her zaman kendi kahramanlarını ve tanrılarını basarak bağımsızlıklarını simgelemişler.”

Yaban hayatının korunması için antik kent girişlerinin belirli saatlerde kapatıldığını ifade eden Koçak, Termessos’un ziyaretçilerden doğaya duyarlı olmalarını beklediğini söyledi.

MUTLAKA GÖRÜLMESİ GEREKEN YERLER

Doç. Dr. Koçak, Termessos’un özellikle zengin nekropol alanlarıyla öne çıktığını belirterek, şunları söyledi:

“Lahitlerin ve mezar yapıların hepsi çok süslüdür; üzerlerinde çeşitli kabartmalar bulunur. Ziyaretçiler nekropolleri mutlaka görmeli.”

Kentte ayrıca benzeri az görülen bir su yapısı, etkileyici bir antik tiyatro, geniş agoralar, devasa sarnıçlar, meclis binası, tapınaklar ve sütunlu caddeler yer alıyor.

SONBAHARDA EŞSİZ RENKLER

Termessos’un özellikle ekim–kasım–aralık dönemlerinde sonbahar renkleriyle büyüleyici bir görünüme büründüğünü belirten Koçak, şu ifadeleri kullandı:

“Termessos’ta doğanın tüm renkleri, binlerce yıllık kalıntılarla iç içe sunuluyor. Ziyaretçiler, bu atmosferde yürüyüş yapmanın keyfini yaşıyor.”