Beşiktaş'ta karaciğer kanseri kayınbabasına donör oldu

İstanbul'un Beşiktaş ilçesinde yaşayan 52 yaşındaki Ercan Kurcan, belli şikayetleri sonrasında yapılan tetkiklerde Hepatit B’ye bağlı gelişen siroz tespit edilirken, karaciğer kanseri olduğu öğrenildi.

Karaciğer nakli gerekliliği ortaya çıkan Kurcan'ın eşi ile damadı ve kızı verici olup olamayacağını öğrenmek tetkikler yaptırdı.

Damadı donör oldu

Eşi ve kızı donör olmaya uygun bulunmazken, damadı 28 yaşındaki Rafet Karamuk’un verici olabileceği öğrenildi.

Damadının karaciğerini verebileceğini söylemesi üzerine Kurcan’ın ameliyatı için hemen işlemlere başlandı.

Damadı duygulandırdı

Ameliyata alınan damat ve kayınbabanın operasyonu başarılı geçerken, tüm aile büyük bir mutluluk yaşadı.

Kurcan, damadından alınan karaciğerle yaşama tutunurken, tek çocuğu olan kızını evlendirdiği Karamuk’un kendisini çok duygulandırdığını anlattı.

Beşiktaş'ta karaciğer kanseri kayınbabasına donör oldu

"Benim talebim olmadan verdi"

Şikayetleri sonrası hastaneye giden ve karaciğer kanseri olduğunu öğrenen 52 yaşındaki Ercan Kurcan, "Doktora başvurdum, hematolojiye yönlendirdi, çeşitli işlemler yapıldı sonra karaciğerimde sorun olduğu ortaya çıktı. Kanserden şüphelenildi, buraya yönlendirdiler. Tetkikler yapıldı, karaciğerde kanser olduğu tespit edildi.

Eşimi, kızımı ve damadımı tetkiklere gönderdim, eşim ve kızımınki uymadı, damadımınki uydu ondan aldık. Çok kötü hissediyor insan kendisini ancak Allah’a şükür damadınki uydu. Zaten kendisi gönüllü oldu o şekilde hallettik.

İlk tanıştığımızda da ona söylemiştim seni damat olarak değil, evlat olarak görmek istiyorum diye çünkü bir tane çocuğum var. Benim talebim olmadan verdi. İnsan içine girmeden, yaşamadan anlamıyor herkesi organ bağışı yapmaya davet ediyorum." dedi.

"Korku tabi ki de oluyor ama çok düşünmedim"

İHA'nın haberine göre, eşiyle 3 yıl önce evlendiğini ve kayınbabası için karaciğer arayışı başladığında hiç düşünmeden verebileceğini söylediğini ifade eden 28 yaşındaki Rafet Karamuk, "Evde eşime de söylemiştim ben donör olabilirim diye, zaten bir tek benim uyumlu çıktı. Başka kimsenin de başvurmasına gerek kalmadı. Gönüllü olarak ben verdim. Korku tabi ki de oluyor ama çok düşünmedim. Kötü gideceğini hiç düşünmedim, hep iyi düşündüm iyi oldu çok şükür.

İkimiz de iyiyiz, bence çok güçlü bir bağ oldu aramızda zaten başından beri aile gibiyiz. 3 kişilerdi 4 kişi olduk, bir oğlumuz oldu beş kişi olduk. Zaten tek kızları olan Esra’yı bana verdiler. O yüzden ailemiz, bağımız daha güçlendi. Organ bağışları kadavradan olsa tabii ki daha iyi olur çünkü zaten toprak altına giriyor beden." ifadelerini kullandı.