Selahaddin’den Sumud’a uzanan kararlılık filosu

Mustafa Armağan
Mustafa Armağan

Gazze’nin tuzlu sularında dalgalarla boğuşan Sumud Filosu’nun kahramanlarını anlatırken, kalemim bir başka 2 Ekim tarihine, 1187 yılının 2 Ekim’ine uzanıyor ister istemez. O gün Selahaddin Eyyubi Kudüs’ü Haçlılardan kurtarmış, İslâm'ın hilalini yeniden Mescid-i Aksa’nın kubbesine dikmişti.

Selahaddin Eyyubi, Hıttin Savaşı’nda Haçlıları dize getirmiş, ardından Kudüs’ü kuşatmıştı. Haçlıların zulmü altında inleyen kutsal şehir kurtarıcısını bekliyordu. Kudüs’ün kapıları İslam'a açıldığında ne kan aktı ne de intikam çığlıkları atıldı: Hristiyanlar, Yahudiler, Müslümanlar İslam'ın gölgesi altında barış içinde yaşamaya koştu.

Asırlar geçti, Kudüs 1917’de, bütün Filistin toprakları 1918’de yeniden Haçlı işgaline uğradı. 30 yıl sonra ise İngiliz Haçlıları, Filistin’i Siyonistlere hem de yanında bir devlet armağan ederek terk etti.

İsrail adlı terör şebekesi kurulduğundan beri barış ve selamın yurdu kan denizinde yüzüyor. 1948, 1967, 1973 savaşları, derken İntifada ve Oslo’da Filistin devletinin tanınacağı vaadi. Kudüs işgal edildi, Batı Şeria’da zulüm ve nihayet Gazze’nin tarafından abluka altına alınması, daha doğrusu dünyanın en büyük açık cezaevi haline gelmesi. Hamas’ın 7 Ekim 2023 hurucu zillet içinde çürümektense izzetli bir başkaldırıydı.

İsrail’in 2007’de Hamas’ın kontrolü ele almasıyla çektiği demir perde Filistinlilerin ekmeğini, ilacını, hürriyetini zincire vurdu. İşte bu karanlık günlerde Hür Gazze Hareketi (Free Gaza Movement) filizlendi. Selahaddin’in adalet kılıcı Huwaida Arraf’ın cesareti, Greta Berlin’in kalemi ve diğer 45 kahraman aktivistin vicdanı oldu. Şiddet yok, silah yok; sadece insanlık adına zulme isyan vardı.

23 Ağustos 2008’de “Free Gaza” ve “Liberty” adlı iki ufacık tekne Akdeniz’in dalgalarını yararak ilerleyip İsrail’i ve dünyayı şoka sokan bir başarı kazandı: İşitme cihazları, ilaçlar, bir de koca bir umutla Gazze Limanı’na varmayı başardılar. İsrail’in savaş gemilerine kafa tuttular. Abluka yarılmıştı. Sahilde toplanan Filistinliler 821 yıl önce Selahaddin Eyyubi’nin Kudüs’te karşılandığı coşkuyla haykırdı.

“Free Gaza”yı bir dizi başarısız girişim takip etti. Onun başarısı 2010 yılında “Mavi Marmara” gemisi le Özgürlük Filosuna ilham verdi; 10 Türkün şehadet şerbetini içmesi bu davayı daha da büyüttü. Birleşmiş Milletler ve dünya, Gazze gerçeğini bir anlık da olsa bu sayede fark etmiş oldu.

Temmuz 2025’te Gazze yangınından doğan küresel vicdan filosu “Sumud” 17 yıl önceki “Free Gaza”nın mirasını devralacaktı. Freedom Flotilla Coalition, Global Movement to Gaza, Maghreb Sumud, Sumud Nusantara; 44 ülkeden 500’e yakın kadın ve erkek kahraman 50’den fazla tekneyle İspanya, İtalya ve Tunus’dan Akdeniz’e açıldı. 46’sı hedefe epeyce yaklaştı. Ve içlerinden sadece “Mikeno” teknesi, Gazze kara sularına girmeyi başardı.

İklim aktivisti Greta Thunberg de var içlerinde, Güney Afrika’da özgürlük mücahidi Nelson Mandela’nın torunu da. Türkiye’den de tanıdık, tanımadık birçok yiğit kardeşimiz şu anda İsrail’in elinde tutsak.

Tunuslu aktör Mohamed Mrad’ın İsrail askerlerine karşı duruşu viral oldu; İtalya’da grev, Kolombiya’da diplomatik rest yankılandı. BM uzmanları Sumud’un uluslararası sulardaki hakkını haykırıyor; Gazze kara sularının Gazzelilere ait olduğu hakikatini alenen dile getiriyor.

Free Gaza Movement (Hür Gazze Hareketi) 2006 yılında kurulan ve Gazze Şeridi'ne uygulanan İsrail ablukasını kırmayı amaçlayan uluslararası bir sivil toplum örgütüydü.

İki ufacık tekneyle yola çıkmışlardı. Aynı yolda bugün 46 gemi göründü. Yarın 146, öbür gün 1460 gemiyle dolacaktır bu umut kervanı. Bakın, şimdiden Türkiye’den 40 tekne Filistin bayraklarıyla yola çıktı bile.

17 yıl önce bir avuç insanın başlattığı hareket göz kamaştırıcı bir fethin başlangıcı olacak inşaallah. “Sumud” kararlılık demektir.