ODTÜ’den deprem sonrası tsunami raporu: 20 santimetre su düzeyi değişiklikleri ölçülmüştür
DHA

Orta Doğu Teknik Üniversitesi Kıyı ve Deniz Mühendisliği Araştırma Merkezi Başkanı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Cevdet Yalçıner, 7 kişilik ekibi ile birlikte, TÜBİTAK 1002 C Hızlı Destek Programı çerçevesinde, 'İskenderun Körfezi Kıyı Yapıları Ve Doğu Akdeniz'deki Tsunami Değerlendirmeleri' araştırmasını tamamlayarak raporlaştırdı.

4 noktada tsunami oluştu

Raporda yer alan bilgilere göre; deprem sonrası Hatay Arsuz, Mersin Erdemli, Kuzey Kıbrıs Gazimagusa ve Girne'de küçük genlikli tsunami oluştu.

Su düzeyi değişimleriyle oluşan dalgaların istasyonlara varış zamanları ve dalgaları da analiz edilirken; İskenderun-Arsuz ölçüm istasyonuna ilk dalganın 25'inci dakikada, en yüksek dalga tepesinin 33'üncü dakikada ulaştığı, bu istasyonda yaklaşık 10 dakika dalga oluştuğu saptandı.

Dakika dakika tespit

Gazimağusa istasyonunda ölçülen en yüksek dalganın 17 santimetre ile yaklaşık 65'inci dakikada, Erdemli istasyonunda 14 santimetre ile yaklaşık 48'inci dakikada ve Girne istasyonunda ise 10 santimetre ile yaklaşık 48'inci dakikada gerçekleştiği tespit edildi.

Çalışmalarda ODTÜ tarafından geliştirilmiş 'NAMI DANCE tsunami sayısal modeli' kullanıldı.

Samandağ'ın kuzeyinden başladı

Ölçüm istasyonlarında kaydedilen su düzeyi değişimlerine neden olan tsunami kaynağının yeri ve oluşma mekanizması da araştırıldı.

Çalışmalar sonucunda dalganın ölçüm istasyonlarına varış zamanlarını sağlayan oluşma yerinin Samandağ kuzeyindeki Kale burnu açıkları olarak belirlendi.

Ekip; 11-13 Şubat tarihlerinde tsunami izlerini araştırıp, görgü tanıklarıyla görüştü.

Saha araştırması da yapıldı

Olası kaynakların türleri ve yerlerini belirlemek üzere bilgi toplayan ekip, kıyı yapılarında meydana gelen hasarları ve yapı performanslarını araştırmak için bir saha incelemesi de gerçekleştirdi.

Saha araştırması, İskenderun Körfezi'nin batısındaki Karataş'ın doğu ucunda Samandağ Çevlik'e kadar olan kıyıların farklı yerlerinde yapıldı.

Yeni verilerle güncellenecek

Saha araştırmaları sırasında çekilen fotoğraflar grafik haline getirildi.

Saha araştırması sırasında elde edilen gözlemler ve bulgulara göre, sarsıntı ile tabandan yükselen sular ve kumlara, deprem öncesi başlayıp deprem sonrası da devam eden şiddetli yağmurla gelen suların da eklenmesi ile çöken alanda su biriktiği belirlendi.

Raporun, sahadan edinilecek yeni verilerle güncelleneceği belirtildi.

'Heyelan ihtimali'

ODTÜ Kıyı ve Deniz Mühendisliği Araştırma Merkezi Başkanı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Cevdet Yalçıner, 4 ayrı istasyonda denizde su düzeyi değişiklikleri ölçüldüğünü aktararak, şunları söyledi:

Bu tür depremlerin karada olmuş olması, denizde bir hareket yaratmayacağı anlamına gelmez. UNESCO'nun kuralları gereği, kıyıdan 100 kilometre içerde ve 6.5 büyüklüğünden daha büyük olan depremlerde denizde hareket oluşması, belki bir heyelan yaratması ihtimali vardır.

Su düzeyi değişiklikleri ölçüldü

O nedenle Kandilli Rasathanesi bütün kuralları uygulayarak uyarı vermiştir. Takip edildiğinde de Arsuz, Erdemli, Gazimagusa ve Girne'de 4 ayrı istasyonda denizde 20 santimetre mertebesinde su düzeyi değişiklikleri ölçülmüştür. Bu dalga nerede oluştuysa o bölgede deniz tabanında kritik durum olabilir. Başka deprem olacaksa o deniz tabanında hareketlenme ve daha büyük tsunami oluşturabilir.

"Dalganın davranışını anlamaya çalıştık"

Yalçıner, Samandağ-Çevlik'te deniz tabanında bir hareketlenme olduğu ortaya çıktığını belirterek, şöyle devam etti:

Cihazların bize verdiği bilgiler, oluşma mekanizmasını anlamaya yardımcı olur. Öncelikle kayıtları daha sonra yerine gidip balıkçı barınakları, kıyı tesislerinde o sırada teknede, denizde, kıyıda bulunan balıkçıların yaşadıklarını öğrenerek oluşan dalganın davranışını anlamaya çalıştık. Örneğin, Samandağ Çevlik'te bizim tahmin ettiğimiz yerde biraz kuzeyinde denizde bir dalganın oluştuğunun ihtimali üzerinde duruyorduk.

"Deniz tabanında bir hareketlenme olduğu ortaya çıktı"

Modelleme çalışması ile bunun yerini bulmak üzere tahminde bulunmuştuk. Sonra gidip yerinde yaptığımız incelemelerde balıkçılardan aldığımız bilgilerle deniz tabanında bir hareketlenme olduğu ortaya çıktı. Sonraki 6.4 olan depremde aslında 10 santimetre mertebesinde küçük bir dalga yine oluştu. Kandilli Rasathanesi 8 dakika sonra zamanında uyarıyı verdi. Bu en erken verilebilecek bir süreydi. Oradaki oluşan dalganın üzerine de çalışmalar sürüyor.

Tsunaminin özelliklerini veren sinyaller...

Denizdeki oynamalar ve dalga oluşumları üzerine çalışmaların devam ettiğini dile getiren Yalçıner, şu ifadeleri kullandı:

Bunun daha fazla ayrıntı ile ortaya çıkarılması, deniz araştırmalarını gerektiriyor. Denizde gel git dalgası olur. Bunu ölçen cihazlar vardır. O cihazlar birçok kıyıda var. Bu cihazlar su düzeyinin değişikliğini bize bilgi olarak veriyor. Tsunaminin özelliklerini veren sinyaller sanki kalp grafiğinden kalbin yapısını anlamak gibi o cihazların gösterdiği su düzeyi değişikliğinden onun nerede oluştuğunu anlamak gibi benzeştirebiliriz

Kaynak: Demirören Haber Ajansı (DHA)