İzmir'de mimar olarak çalıştıktan sonra emekli olan evli ve iki çocuk babası Ömer Erkaraman, hafta sonu evinde eline geçen kıl testereyle uğraşmaya başladı.
ZAMANLA ÇİZİM YAPTI
Tahtaya çizdiği deseni testereyle kesmeye çalışan Erkaraman, ortaya çıkan eserden büyük mutluluk duymaya başladı. İlk olarak büyük ve kaba çizimler üzerinde çalışan Erkaraman, daha sonra ince çizimler yapmaya başladı.
DENEME YANILMA YOLUYLA ÖĞRENCİ
Herhangi bir ustadan ders almayan ve tamamen deneme yanılma yoluyla kendini bu alanda geliştirerek zaman içinde ustalaşan Erkaraman'a, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından ahşap oymacılığı sanatçısı belgesi verildi.
OSMANLI VE SELÇUKLU DÖNEMLERİNE AİT MOTİFLERİ İŞLİYOR
Emekli olduktan sonra, ahşap oymacılığı sanatına daha fazla vakit ayıran Erkaraman, 20 yıldır büyük sabır ve zahmetle elindeki ahşapları Osmanlı ve Selçuklu dönemlerine ait motiflerle süslüyor.
SERGİ AÇTI
Ömer Erkaraman, sergi açmak için geldiği Gaziantep'te, ahşap oymacılığına naht sanatı dendiğini, kendisinin de çalışmalarında ceviz, zeytin, armut cinsi ağaçlardan elde edilen malzemeleri kullandığını söyledi.
"SABIR GEREKTİREN BİR İŞ"
Naht sanatının özünün sabır olduğunu dile getiren Erkaraman, "Sevmezseniz yapacağınız bir şey değil. Öyle bir saatte bitecek bir iş değil. Örneğin bir kapı yaklaşık 6 ay sürüyor. En basit tablo bile en aşağı 20 günde tamamlanıyor. Sabır ve sevginiz varsa çok güzel yaparsınız yoksa işkence gibi gelir" dedi.
KURS VERİYOR
Ömer Erkaraman, "Şimdiye kadar 90'dan fazla tablo ortaya çıkardım, 10 küsur de çerçeve yaptım. Yaklaşık 7 yıldır halk eğitim merkezlerinde ve çeşitli yerlerde bu sanatın kursunu veriyorum. Bu sene Karşıyaka Belediyesi'nin kurs yerinde eğitimimize devam ediyoruz. Bu işi yaptığınız zaman bütün dünya ile ilişkinizi kesiyorsunuz. İşe yoğunlaştıktan sonra rehabilitasyonla tedavi gibi düşünün, bunun başka bir açıklaması yok. Bir nevi meşguliyetle tedavi, çok rahatlatıcı" diye konuştu.
Haber Kaynağı: Anadolu Ajansı (AA)
Daha Fazla Yorum Yükle
0 Yorum Yapılmış