Aritmi: Kalpte neden ritim bozukluğu olur
Özel İçerik

"Aritmi" terimi kalpte ritim bozukluğu için kullanılan tıbbi terimdir. Tıbbi olarak kalp aktivitesinde bozuklukları ve kalp kasılmalarının ritmindeki sapmaları ifade eder.

Normal şartlarda kişi kalp atışını hissetmez, ritmini algılamaz. Ve bir aritmi ortaya çıktığında, kesintiler, batan bir kalp veya keskin bir kaotik kalp atışı hissedilir.

Aritminin temelinde kalp kasının uyarılmasındaki bir değişiklik veya bir anormallik vardır. Aritmilere hem fonksiyonel bozukluklar hem de kalpteki ciddi sağlık sorunları neden olabilir.

Bazı durumlarda kardiyak aritmilerin nedeni, kalbin iletim sisteminin doğuştan gelen özellikleridir. Aritmi oluşumunda belirli bir rol de sinir sistemi tarafından oynanır. Örneğin stres, sağlıklı insanlar da dahil olmak üzere kalp kasılmalarının hızında ve sıklıkla ritminde değişikliklere neden olur. Aritmi genellikle merkezi ve otonom sinir sistemi hastalıkları olan kişilerde görülür.

Bir kişinin nabzı yaşa göre şu şekilde olmalıdır:

0-2 yaş: 95 - 160

2-6 yaş: 85 - 125

8-12 yaş: 60 - 110

12-18 yaş: 60 - 93

18 yaş ve üstü: 60 - 90

Aritmi: Kalpte neden ritim bozukluğu olur?

Kalp ritim bozukluğu türleri

Kalbin anatomik yapısının veya içinde meydana gelen metabolik süreçlerin bozulması ile birlikte çeşitli hastalıklar farklı aritmi türlerine neden olur. Elektrokardiyografik verilerinin sonuçlarına dayanarak bir uzman doğru bir teşhis koyabilir.

En yaygın ritim bozuklukları şunlardır:

Sinüs taşikardisi

Dakikada 120-150'ye kadar kalp atış hızının hızlanmasıdır. Sağlıklı insanlarda fiziksel ve duygusal stres sırasında ortaya çıkar. Ancak stres durumundan sonra nabız hızı normale döner. Kalp yetmezliği, tiroid bozuklukları, anemi ve sinir sistemi hastalıklarında sinüs ritminde dakikada 100-140 kalp atışına kadar kalıcı bir artış gözlenir. Benzer bir durumda, hastanın kalp bölgesinde hoş olmayan duyumlar ile artan bir kalp atış hızı vardır. Bu tür taşikardinin nedeni toksik ve tıbbi etkiler olabilir. Bunların ortadan kaldırılması, herhangi bir özel ilaca gerek kalmadan durumun normalleşmesini sağlar.

Paroksismal taşikardi

İstirahatte dakikada 140-200'e kadar kalp atış hızında ani artıştır. Bir atak sırasında hasta yatay konumda olmalıdır, hemen acil servisi aramak gerekir.

Bradikardi

Dakikada 40-60 veya daha az kalp atış hızıdır. Genellikle nevroz ve sindirim sistemi hastalıkları ile oluşur.

Ekstrasistol

Kalbin veya bölümlerinin erken kasılmasıdır. Asemptomatik olabilir, bazen hasta göğsünde bir itme, kalbin durması veya göbek deliği ile göğüs duvarı arasında kalp atışı hisseder. İç organ hastalıkları olan kişilerde ortaya çıkabilir. Beslenme ve yaşam tarzının düzeltilmesi ve altta yatan hastalıkların tedavisi durumu düzeltir.

Atriyal fibrilasyon

Çoğunlukla düzensiz ve dakikada 50 ila en hızlı kalp atış hızı olan 480 kalp atışının görüldüğü kalp kasılmalarıdır.

Çarpıntı

Kalbin hızlı veya artan kasılmaları hissidir. Sağlıklı insanlarda büyük fiziksel efor, heyecan, yüksek hava sıcaklığı, sigara, alkol, çay ve kahvenin etkisi altında kalbin aktivitesini düzenleyen sinirde değişikliklerle kalp atışının bozulmasıdır. Kalp ve damar sistemi hastalıklarında ve ateşe neden olan hastalıklarda da ortaya çıkar. Bazen çarpıntılar hafif bir fiziksel eforla veya istirahat halindeyken bile ortaya çıkar ve buna bir korku hissi de eşlik edebilir.

Aritmi: Kalpte neden ritim bozukluğu olur?

Aritmi atağında ne yapılmalı?

Nabız sebepsiz yere ve sakin bir durumda belirgin şekilde hızlanırsa, kişinin uzanması ve kendisine serbest bir hava akışı sağlaması gerekir. Gerekirse sakinleştirici etkisiyle bilinen papatya çayı gibi doğal içecekler içebilirsiniz.

Taşikardi atağı geçmezse, nefes darlığı oluşur, tırnaklar ve dudaklar maviye döner, acilen ambulans çağırmak ve daha az hareket etmeye çalışmak gerekir

Aritmi: Kalpte neden ritim bozukluğu olur?

Yavaş bir kalp atış hızında ne yapılmalı?

Kendinizi iyi hissediyorsanız, yavaş bir nabız sağlığınızın iyi olduğunu gösterir. Profesyonel sporcular genellikle dakikada 40 atış çizgisinde dinlenme kalp atış hızına sahiptir.

Ancak, yavaş bir nabızla kendinizi kötü hissederseniz, baş dönmesi, tansiyon değişiklikleri, halsizlik ortaya çıkarsa, bir doktora görünmeniz gerekir.

Aritmi: Kalpte neden ritim bozukluğu olur?

Kalp sağlığını korumak için 10 kural

Kalp kası günde 7 bin litreden fazla kan pompalayarak vücuda oksijen ve besin sağlar. Çalışması, damarların durumundan, tansiyon seviyelerinden ve yaşam tarzından etkilenir. Bu nedenle nefes darlığı, hipertansiyon, kalp yetmezliği ve aritmi gibi durumlarda beklemeden bir uzmana başvurmak gerekir.

Kalbe iyi bakmak için çeşitli yaşam tarzı alışkanlıklarının benimsenmesi çok öenmlidir. İşte kalp sağlığını korumak için 10 kural:

Aktif olarak hareket edin

Herhangi bir kas gibi kalp de düzenli egzersiz gerektirir. Spor yapmak kalbi güçlendirir, kalbin sorunsuz çalışmasını ve sabit bir ritimle çalışmasını sağlar. Stres veya korku altında basınç dalgalanmalarına karşı kalbin dayanıklılığını artırır.

Uzmanlar, haftada en az 150 ila 200 dakika aktif spor önermektedir. Zamanınızı  30-40 dakikalık 5-6 günlük egzersize bölebilirsiniz. Bisiklete binme, yüzme, açık hava oyunları, koşu ve yürüyüş harika egzersiz türleridir. Günlük tempolu yürüyüşün kalp hastalığı riskini 2,5 kat azalttığı kanıtlanmıştır.

Tansiyon seviyelerinizi kontrol edin

140/90 tansiyon seviyelerinde atardamarlar daralır, iç organlara kan akışı bozulur. Bu durum felç riskini yüzde 40-50 arttırır, kalp yetmezliğine neden olur. Yük, kalbi yıpratır ve daha hızlı atmasına neden olur. Hipertansiyonun ilk belirtilerinde mutlaka bir uzmana başvurun.

Fazla kilolarınızı verin

Fazla kilolu olmak, kalp hastalığı riskini artırır. Ateroskleroz gelişimi, koroner arterlerin tıkanması gibi durumlar fazla kiloya eşlik eder. En büyük tehlike, iç organların çevresinde biriken göbek yağlarıdır. Kilonuzu izleyin, fazla yemeyin ve özellikel göbek çevresindeki yağ miktarına dikkat edin.

Kötü alışkanlıkları bırakın

Alkol ve sigara kalp krizinden ölme riskini yüzde 40-45 oranında artırır. Sigara, kalp kası hücrelerinin iyileşmesini yavaşlatan ve kandaki oksijen seviyesini azaltan tehlikeli katran ve toksinler içerir. Bu, kalp yetmezliğinin en büyük nedenlerinden biridir.

Kötü kolesterolü kontrol edin

Kolesterol seviyenizi kontrol etmek için yılda bir kez kan testi yaptırın. Tehlikeli bir kolesterol seviyesinde doğru beslenmeye geçin, kızarmış gıdaların ve kırmızı etin tüketimini azaltın. Diyetinize daha fazla taze sebze ve meyveler, baklagiller ekleyin.

Kan şekerinizi ölçün

Prediyabet ve tip 2 diyabet asemptomatiktir. Yüksek düzeyde glikoz kanın bileşimini değiştirir, kan damarlarını ve kalp hücrelerini yok eder. Şeker özel bir diyet, ilaç tedavisi ve aktif bir yaşam tarzı ile kontrol edilebilir.

Stresinizi yönetin

Zor çalışma koşulları, ailedeki stresli durumlar ve ayrılık veya ölüm gibi stres yaratan durumlar tehlikeli kalp hastalıkları riskini 3 kat arttırabilir. Olumsuz duyguları yönetmeyi öğrenin, gerekirse bir uzmana başvurarak çeşitli sakinleştiricileri kullanın. Spor, hobiler veya arkadaşlarla iletişim yardımı ile duygusal stresten kurtulabilir veya deneyimli bir psikoloğun yardımına başvurabilirsiniz.

Sağlıklı yağları tüketin

Aterosklerozı önlemek için yağlı et gibi besinleri fazla tüketmeyin. Bunun dışında kalp kasına değerli proteinler ve amino asitler sağlayan yağsız tavuk, yağsız kırmızı et ve hindiyi diyetinize dahil edebilirsiniz. Ancak, et ürünü tabağın dörtte birinden fazlasını işgal etmemeli, haşlanmış veya yağlı sos olmadan pişmiş olarak servis edilmelidir.

Yağlı balık yiyin

Yağlı balıklar, omega 3 yağ asitleri içerir. Kalp kasının elastikiyetini korur, serbest radikallere karşı koruyucudur ve oksidasyon sürecini engeller. Haftada 2 kez uskumru, ton balığı veya somon gibi balıkları yiyin. Ateroskleroz ve anjina pektorisi önlemek için omega 3 açısından zengn yağlı balıkları mutlaka tüketin.

Doğru beslenin

Sıkı diyetler vücudu tüketir, kalbin düzgün çalışması için ihtiyaç duyduğu magnezyum, potasyum ve sodyumun alınmasını engeller. Hastalıkları önlemek için süt, balık, az yağlı et ürünleri, tahıllar, sebzeler ve meyvelere dayalı bir diyet izleyin. Şeker seviyelerini en uygun seviyede tutmak için unu azaltın.