Şehri ziyaret eden Catherine Balston, Skylife Dergisi'ne bir gezi yazısı hazırlayarak Sao Paulo'yu anlattı: São Paulo genelde aktarma uçuşların ara durağı ya da iş gezilerinde kısa süreliğine uğranılacak bir şehir olarak göz ardı edilir.
BAŞLANGIÇ NOKTASI BELLİ
Hâlbuki biraz maceraperestlik ve ufak bir planlama yapıldığında tadı damaklarda kalacak eşsiz bir cazibesi vardır kentin.
Güney Amerika'nın en büyük şehri Sao Paulo
Müteveffa mimar Oscar Niemeyer’in modern ikonu Copan binasında bir kafe var; Café Floresta. Burası başlangıç noktanız olsun. Güzel bir espressodan sonra şehre dalabilirsiniz.
YEREL TARİHİN İZLERİ GÜNÜMÜZE TAŞINIYOR
Yoğunluğuyla göze çarpan şehir merkezinde birçok mekân, yerel tarihin izlerini de günümüze taşıyor: Şehrin bale topluluğuna ve senfoni orkestrasına ev sahipliği yapan Theatro Municipal ve nefes kesici bir teras manzarasına sahip olan, şehrin ilk gökdeleni Edifíco Martinelli bunlardan yalnızca ikisi.
Bunlar ve yakınlarındaki XIX. yüzyıl sonu ile XX. yüzyıl başından kalma diğer binalar, devletin kahve ihracatından ve daha sonra São Paulo’nun sanayileşme döneminde kazanılan gelirle inşa edilmiş.
Daha Fazla Yorum Yükle
0 Yorum Yapılmış