Medeniyetler beşiği Köstence

Karadeniz kıyısındaki en büyük liman şehri olan Köstence 124,8 km² alana sahiptir.

Medeniyetler beşiği Köstence

Şehri ziyaret eden Caroline Juler, Skylife Dergisi'ne bir gezi yazısı hazırlayarak Köstence'de yaşadığı tecrübeleri anlattı: Güneş yükselirken deniz kıyısında güneye doğru yürüyor ve Köstence’nin Zorile (Şafak), Trei Papuci (Üç Terlik) ve (daha sade bir ismi olan) Modern plajlarını arkamda bırakıyorum.

En büyük liman şehir Köstence-Foto Galeri

TARİHİ BİR ŞEHİR

Şehrin tarihî bölgesini süsleyen geniş ve desenli kaldırım taşları takip ederek Yüksek Tepe’den aşağı tırmanırken tiz ve kahkahayı andıran ötüşleriyle bilinen Hazar martıları tepemde uçuşuyor. Koyu gri, metalik denizle daha soluk gökyüzü arasındaki zıtlığı içime çekerken güneşin altın mızraklarının suyu delip geçmesini izliyorum.

Medeniyetler beşiği Köstence

Şehrin canlandırıcı, tuz ve alg kokusuyla dolu havasının benliğimi kapladığını hissedebiliyorum. Artık tek yoldaşım ağırbaşlı, likra giysili birkaç koşucu ve henüz gün ışığına çıkmamış bir suça ortakmışız gibi sağlam gözünü kırpan bir paçavracı. Aramızdaki bu bağla kendimi daha iyi hissedip adını MÖ 6. yüzyıldan kalma Yunan yerleşkesinden alan turistik Tomis limanından geçiyorum.

SEKİZGEN DENİZ FENERİ

Deniz Komutanlığı'nın büyük beyaz cephesini geçip 13. ve 15. yüzyılda yaşayan, Karadeniz’in batı uçlarına hâkim Cenevizli cesur tüccarların hatırasına 1850’lerde inşa edilen ufak sekizgen deniz fenerine doğru ilerliyorum. 19. yüzyıldan kalma muhteşem bir yapı olan terk edilmiş gazinonun yasını tutmak için ufak bir mola veriyorum.

Medeniyetler beşiği Köstence

Şefkate ihtiyaç duyan ve yapısal sağlamlığı zarif oymalarla dengeleyen çok güzel bir bina bu. Daha sade görünümlü ve hareketli kabartmalarıyla Aquarium’u geçip kış sularını geride tutan harika bir mendireğe varıyorum. Canım telemea adlı tuzlu koyun peynirinden yapılan plăcintă dobrogeană ya da bol şerbetli baklava çekiyor; kuzeye dönüp lezzetli ve bol kalorili hamur işlerinin bulunduğu Doi Bakery ve Bits of Friendship’e, kahve içinse Haute Cup kafeye uğruyorum.

TARİHİ BÖLGENİN MERKEZİ

Dünyanın dört bir yanından gelen taze kahvenin kokusu eşliğinde, kafedeki yüksek taburenizde saatlerce oturabilirsiniz. Tekrar güneye dönüp Tomis Bulvarı’nda yürümeye başlıyorum; birkaç büyük ve döküntü hâlinde binayı geçip Ovidiu Meydanı’na varıyorum. Çok karşı çıkmasına rağmen MS 1. yüzyılda buraya sürülen Romalı şair Ovid’in heykelinin bulunduğu bu meydan, tarihî bölgenin merkezi konumunda.

Medeniyetler beşiği Köstence

1867 YILINDA İNŞA EDİLEN CAMİ

Yakınlardaki en güzel yapılardan biri Mağribi Hünkâr Camii. Tasarruflu biçimde inşa edilmiş hissi veren sadeliğinin yanı sıra son derece güzel mavi çinili iç dekorasyona sahip bu cami, 1867 yılından kalma. Yürüme mesafesinde bulunan terakota ve beyaz çizgili Halk Sanatları Müzesi’ni de görmeden geçmiyorum. Müze etrafına sıcaklık ve renk yayıyor; kalın ve çıkıntılı camların üzerindeki kırmızı, mavi ve altın boyalı ikonlar Pagan-Hıristiyan hikâyeleri anlatıyor; muhteşem işlemelerin yanı sıra kullanılmaktan yıpranmış el yapımı objelere de ev sahipliği yapıyor. Harika bir şehir ve deniz manzarası içinse birkaç dakika uzaklıkta, hâlâ kullanılan Ulu Camii’nin 24 metre yüksekliğindeki minaresine tırmanabilirsiniz.

Medeniyetler beşiği Köstence