Türkiye, tarihî günlerden geçiyor. Terör örgütünün silah bırakma sürecini başlatması, ülkemiz geneli ve çevre coğrafyamızda umutla karşılandı. Sayıca az olsalar da hem PKK’ya yakın çevrelerde hem de ülke içindeki kimi muhalif partilerde ise bir kötümserlik, adeta bir mutsuzluk hâkim. Terör örgütünün tamamen yok olup, huzurun hâkim olması yolunda işe yarar bir öneri getiremeyenler, barış umudundan ise rahatsızlar.
Tatsız bir durum ama Türkiye bu konuda yalnız değil. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bugün yaptığı tarihî konuşmada, “Terör bitecek ve hepsi işsiz kalacak.” sözleriyle tanımladığı barıştan rahatsız olan çevrelerinkine benzer tutumlar, başka ülkelerde de görülmüştü. Geçmişte; İrlanda IRA, İspanya da ETA terörüne son vermeye çalışırken, benzer moral bozmalar, çelme takmalar, provokatif girişimler yaşanmıştı.
İRLANDA’YA BARIŞ GELMESİN DİYE ÇABALAYAN “SPOILER”LAR
Terör örgütü IRA’nın 1994 yılında ateşkes ilan etmesi ve 1998 Hayırlı Cuma Anlaşması (Good Friday Agreement) ile ilerleyen barış süreci, çok sayıda engelleme girişimiyle karşılaşmıştı. O dönemdeki bu girişimler, eski bir terimin yeni kullanımına da yol açmıştı. Havacılıkta, “dağıtıcı, bozucu” anlamına gelen teknik bir tabir olan “spoiler”, barış görüşmelerini bozmak isteyen çevreleri tanımlamak için kullanılır olmuştu.
O günlerde, IRA’nın ana kolu silahsızlanma yolunu seçerken, daha küçük ve ayrılıkçı, kendilerine, “Gerçek IRA”, “Süreklilik IRA’sı” gibi isimler veren gruplar ise gerek açıklamaları gerekse de kimi eylemleriyle Hayırlı Cuma Anlaşması’na karşı direnmeye çalışmışlardı.

İRLANDA’DAKİ ÇATLAK SESLER: SİLAH BIRAKMA BİR KANDIRMACA
Kuzey İrlanda’nın Birleşik Krallık içinde kalmasını savunan ve önemli bir kısmı işçiler arasında sendikacılık faaliyetiyle etkin olan Ulster Direnişçileri isimli bir başka grup da “silah bırakmanın geciktiği, yaşananların bir kandırmaca olduğu” tezini işlemeye başlamıştı. İngiltere’ye yakın bu grup, barış girişimlerine son verilip, IRA içinde barışı onaylayan çevrelere karşı şiddet kullanılması gerektiğini savunmaktaydı. İngiltere’nin desteklediği bu grup, barış görüşmelerini yürütenleri, “yerin dibine sokmakla” tehdit ediyordu.
İrlanda’daki siyasi partilerden Birlikçi Parti ile Demokratik Birlikçi Parti lider ve yöneticileri sürekli, IRA’nın silah bırakmayı geciktirdiğini iddia ederek, bu durumun teröristlere yeniden toparlanmak için zaman kazandırdığını dile getirmekteydi. Bu çevreler, IRA adına barış görüşmelerini yürüten siyasi kol olan Sinn Fein’i (Biz Kendimiz) hata yapmaya zorlamaktaydılar.

İSPANYA HALK PARTİSİ: TERÖR ÖRGÜTÜYLE MÜZAKERE HAİNLİKTİR
İspanya’da ise yine bir başka ayrılıkçı terör örgütü olan ETA’ya şiddeti bıraktırma çabalarını da akamete uğratmaya çalışan çevreler görülmüştü. ETA’nın, 2011’de silahlı faaliyete son verdiğini açıklaması ve 2017’de de tamamen silahsızlanmasına gidilen süreçte, birçok grup bu girişimleri baltalamaya çalışmıştı.
Süreçte bir dönem iktidara da gelen Halk Partisi (Partido Popular), sosyalist tandanslı hükümetlerin ETA ile barış görüşmeleri yapmasını sert ifadelerle eleştirerek, bu girişimleri “hainlik” olarak nitelemişti. Halk Partisi ve onun savunduğu görüşlere yakın duran diğer bazı siyasi gruplar da terör örgütü ETA’nın halk arasında sempatisinin yüksek olduğu BASK bölgesinde sert güvenlikçi yöntemlerin öne çıkarılması gerektiğini ileri sürmekteydiler. Bu çevreler, “Terörizmin mutlak yenilgisi ilan edilmeli.” görüşünü savunuyorlardı. Aynı çevreler, ETA terör örgütünün kurbanlarının yakınlarını da kendi yaklaşımlarını destekleme yönünde tahrik etmişlerdi.

FAŞİST DİKTATÖR FRANCO’NUN TAKİPÇİLERİ EYLEMLER YAPTILAR
İspanya’yı 36 yıl görülmemiş bir baskıyla yöneten, yol açtığı iç savaşta sistematik cinayet, çete şiddeti, işkence ve idam yoluyla 200 bin kişinin ölümüne, 500 bin kişinin de yurtdışına kaçmasına neden olan diktatör Francisco Franco’nun takipçisi olan gruplar da barış görüşmelerini zora sokmak için ellerinden geleni yapmışlardı. Bu gruplar, ETA çizgisindeki isim ve gruplara karşı sık sık tedhiş eylemleri düzenlemişlerdi. Ayrıca, ETA örgütü içerisindeki “şahinler” de barış sürecinin akamete uğraması için ayak sürümüştü.

AMAÇ HASIL OLMADI, BARIŞ HÂKİM KILINDI
Son tahlilde ise hem İrlanda’da, hem de İspanya’da bölücü terör örgütünü etkisiz hale getirip, barışı hâkim kılma çabaları başarıyla tamamlanmıştı. Sürece sağduyuyla yaklaşıp, yapıcı rol oynayan çevrelerin gayreti, barıştan rahatsız olanlara galip gelmişti. Yıllarca süren şiddet ve çatışmaların ardından, taraflar arasındaki derin güvensizlik bir süre hissedilse de bu durum zamanla iyileşti. Barış süreçlerinin tamamlanmasının ardından İrlanda’da da, İspanya’da da çok uzun bir süredir terör acısı yaşanmıyor.


