Agentik yapay zeka: İş dünyasının yeni çözüm aracı

Şirketler için maliyetli olan verimsiz süreçler, sadece operasyonel sorunlarla sınırlı değildir. Artık kalite eksiklikleri, plansız duruşlar ve tedarik hataları da ekleniyor. Küresel iş dünyası, bu soruna agentik yapay zeka ile çözüm getirmeyi hedefliyor.

Agentik yapay zeka: İş dünyasının yeni çözüm aracı
  • Küresel iş dünyasında verimsiz süreçlerin yıllık maliyeti 10 trilyon dolara ulaşırken, agentik yapay zeka bu sorunu çözmek için öne çıkıyor.
  • Agentik yapay zeka, süreçleri otomatikleştirerek ve daha izlenebilir hale getirerek şirketlerin verimliliğini artırmayı hedefliyor.
  • Türkiye'de özellikle KOBİ'ler için düşük riskli ve ölçeklenebilir bir dönüşüm modeli sunan bu teknoloji, ihracatçı sektörlere rekabet avantajı sağlamaktadır.

Verimsiz süreçlerin maliyeti yalnızca operasyonel aksaklıklarla sınırlı kalmıyor; kalite sorunları, plansız duruşlar, stok ve tedarik hataları, gereksiz toplantılar ve bilgiye erişimde harcanan zamanın toplam etkisiyle ölçülüyor.

Küresel iş dünyası uzun süredir benzer bir sorunla karşı karşıya. Artan iş yükü, karmaşık süreçler ve geciken kararlar, şirketlerin daha fazla çalışmasına rağmen aynı oranda verim elde edememesine yol açıyor. Bu tabloyu tersine çevirmesi beklenen yeni kırılma noktası ise agentik yapay zekâ olarak öne çıkıyor.

VERİMSİZ SÜREÇLERİN ŞİRKETLERE MALİYETİ YILDA 10 TRİLYON DOLARA YÜKSELDİ

Küresel denetim firmalarının raporlarına göre bu yapısal kayıpların şirketler için yıllık maliyeti 10 trilyon dolar seviyesine ulaşıyor.

Yapay zekâ şirketi Cognera’nın Kurucusu Dr. Anıl Öztekin, agentik yapay zekânın yalnızca bir teknoloji başlığı değil, ekonomik verimliliği yeniden tanımlayan bir çalışma modeli olarak ele alınması gerektiğini vurguluyor.

Öztekin’e göre asıl sorun, şirketlerin dijitalleşmemesi değil; dijital dönüşümün hâlâ parçalı, pahalı ve sürdürülemez biçimde ilerlemesi.

Dr. Anıl Öztekin, “Bugün şirketlerin en büyük sorunu teknoloji eksikliği değil; dağınık, manuel ve kişilere bağlı iş akışları. Agentik yapay zekâ, tek tek işleri otomatikleştirmekten ziyade sürecin tamamını yöneten dijital bir iş gücü modeli sunuyor.” ifadelerini kullanıyor.

KOBİ’LERİN YÜKSELİŞİ AGENTİK AI İLE OLACAK

Öztekin’e göre Türkiye’de özellikle KOBİ’ler, yüksek lisans maliyetleri ve karmaşık dijital dönüşüm projeleri nedeniyle uzun süredir bekle-gör pozisyonunda. Oysa agentik yapay zekâ, büyük projeler yerine küçük ama etkisi yüksek adımlarla ilerlemeyi mümkün kılıyor.

“Türkiye’deki işletmeler dönüşüme kapalı değil; maliyet ve risk konusunda çekinceleri var. Agentik yapılar, ‘kullandığın kadar öde’ modelleriyle bu bariyeri ortadan kaldırıyor. Bu da KOBİ’ler için oyunu değiştiriyor.” diyen Öztekin, özellikle üretim ve operasyon ağırlıklı sektörlerde ciddi bir sıçrama potansiyeline dikkat çekiyor.

Bu potansiyel, ihracatçı sektörler için daha da kritik bir önem taşıyor. Küresel pazarlarda rekabet artık yalnızca fiyatla değil; teslimat süresi, operasyonel tutarlılık ve standartlara uyum üzerinden şekilleniyor. Agentik yapay zekâ, siparişten sevkiyata kadar olan süreçleri daha izlenebilir ve hataya kapalı hâle getirerek Türk şirketlerinin uluslararası arenada daha güvenilir bir konum kazanmasına katkı sağlıyor.

AGENTİK DİJİTAL ÇALIŞMA ARKADAŞI: ETRABOT

Bu dönüşümün sahadaki karşılığını üretmek üzere konumlanan Cognera’nın geliştirdiği yaklaşımın merkezinde, işletmeler için tasarlanmış agentik dijital çalışma arkadaşı EtraBot yer alıyor. EtraBot, agentik yapay zekâ altyapısını RPA (robotik süreç otomasyonu) ve doküman işleme (IDP) teknolojileriyle bir araya getirerek işletmelerde uçtan uca, akıcı bir iş akışı oluşturmayı hedefliyor. Böylece süreçler yalnızca hızlanmakla kalmıyor; aynı zamanda daha görünür, izlenebilir ve yönetilebilir hâle geliyor.

Cognera Kurucusu ve CEO’su Dr. Anıl Öztekin, EtraBot’un çıkış noktasını şu sözlerle özetliyor:

KOBİ’lerin yüksek lisans bedelleri ödemeden, geliştirici ekip kurmak zorunda kalmadan ve yalnızca kullandığı kadar ödeyerek dönüşüm yaşayabilmesi gerekiyordu. Arka planda Microsoft, UiPath, Automation Anywhere ve ABBYY gibi global oyuncuların yazılım robotlarıyla çalışan EtraBot’u, bu ihtiyaçtan doğan bir dijital çalışma arkadaşı olarak tasarladık. İşletmelerin süreçlerine hızla entegre oluyor, operasyon yükünü sadeleştirerek daha akıcı ve verimli bir çalışma ortamı sunuyor.

Bu yapı, özellikle Türkiye gibi operasyon yoğun ekonomiler için önemli bir avantaj sağlıyor. Türkiye’de işletmelerin önemli bir bölümü hâlâ manuel süreçlerle çalışırken, yüksek yatırım gerektiren dijital dönüşüm projeleri uzun süredir erteleniyor. EtraBot, düşük riskli, hızlı devreye alınabilen ve ölçeklenebilir yapısıyla bu bariyeri ortadan kaldırmayı amaçlıyor.