“Poyraz Karayel” dizisiyle ekrana dönen Burçin Terzioğlu, Elele dergisinin mart sayısına konuştu. Son bir yılda hem 7 yıllık eşi Murat Yıldırım’dan boşanan hem de annesini kaybeden oyuncu, röportajında yeniden şekillenen hayatını anlattı.
Hayatınız son bir sene içinde nasıl bir şekil aldı?
- Başkalaşım yılımdı... Yeni bir ev, yeni bir iş, yeni bir ben...
Renk değiştirdim. Aynı bedenin altında dört mevsim geçti ruhumdan. 12 ayı işleyerek yaşadım. Rüzgarın da hakkını verdim, bulutun da. İzin verdim, gözlerime gelip oturmasına o bulutun. Sonra güneş çıktı kuruttu yaşlarımı. Ona da izin verdim. Dalgalanmalar yaşadım tabii. Su üstünde durabildiğini anlamak için denizde biraz dalga iyi oluyor.
Seni diri ve uyanık tutuyor kopacak başka büyük fırtınalara karşı. İlginç bir süreçti aslında. Durup değişimimi izleyebileceğim bir dış gözümün açıldığını gördüm. Ağzımdan çıkan her şeyin etkisinin önemini duydum. Bu değişimimin en büyük etkisi verdiğim kayıptı. Annem yanımdan ayrıldığı gün büyümeye başladığımı hissettim. Kadınlığa terfi ettim, her annesini kaybeden kız çocuğu gibi. Zordu. Ölümle de tanıştım. Terbiyelendim. Varlığımızın hiçliğine boyun eğdim o kaybedişle. Büyük konuşmamayı, küçük düşünmemeyi öğrenmeye başladım. Boşandım. Bir de ben olmayı, bana ait olmayı hatırladım. Biraz içime döndüm. Kendime huzurlu ve kabullenmiş bir dünya kurmaya çalıştım.
Hatalarınızla barıştınız mı?
- Arkama dönüp baktığımda keşke yapmasaydım dediğim hiçbir şey yok. Yaptıklarımdan doğan sonuçlar tamamen bana bir öğreti için verilmiş gibi hissediyorum. “İyi ki böyle olmuş” dediğim o kadar çok şey var ki... Yapılan küçük yanlışlar aşı gibi aslında, seni daha büyük mikroplardan korumak için vücuda mikrop salıyorlar. Bağışıklık sistemi uyarılıyor. Ve savaşı öğreniyor bünyen.
İşte o küçük yanlışları iyi ki yapmışım ki daha büyük yanlışlara beynim ve kalbim çok gardlı. Neyin doğru neyin yanlış olduğunu öğretiyor bu insana. Barışığım yaptığım küçük hatalarımla. Onlardan aldığım dersler hayattaki en büyük kazanımlarım.
“Poyraz Karayel”i ilk okuduğunuzda karakteriniz size neler düşündürdü? Ayşegül, babasını karanlık tarafı sebebiyle reddetmiş, kendi hayatını kurmuş bir kadın. Siz onun yerinde olsaydınız aynısını yapabilir miydiniz?