Hemen hemen herkesin, gerçekmiş gibi zihninde canlandırdığı ve hiç unutmadığı bir karakter olan Don Kişot; bugüne kadar birçok oyuna, filme esin kaynağı olmasının yanında, ‘Don Kişotluk’ deyimiyle de dilimize yerleşmiş durumda.
Cervantes’in 1605 yılında yayınladığı bu eserde; şövalye hikayeleri okumaktan aklı karışmış yaşlı ve aristokrat bir şahsiyet olan Don Kişot’un, atı Rocinante ile dört nala koşturması, dev olarak gördüğü yel değirmenlerine saldırması, hikayeyi adete film gibi sunun unutulmaz anlardandır.