HONG Kong merkezli bir tedarik firmasının İstanbul şubesi çalışanları, reklamcı yazar Jacques Seguela'nın 'Anneme Reklamcı Olduğumu Söylemeyin' kitabındaki 'Yürüyen bir budala, oturan on entelektüelden iyidir' sözünden hareketle 'Yürüyen Budalalar' adını verdikleri gezi grubu oluşturdu.
Türkiye'yi medeniyetler açısından bir mücevher tepesi üzerinde değerlendiren grup üyeleri ziyaret ettikleri yurt içi ve yakın çevresini hakkıyla tanımak için aylar süren titiz çalışmaya girerek bu hazineleri dolayısıyla 'kendilerini tanımayı' hedefledi.
'Yürüyen Budalalar'a öncülük eden isimlerden Halil Çelik, başlangıçta bir gezi grubu kurma amacıyla yola çıkmadıklarını, ancak seyahat ettikçe bu hale dönüştüklerini söyledi. Çelik, grup üyelerinin metropolde yaşayan, aynı işyerinde çalışan, birbirlerini uzun süredir tanıyan, iş gereği birbirleriyle kendi ailelerinden bile fazla zaman geçirmek durumunda olan arkadaşlardan oluştuğunu belirtti.
Halil Çelik, 2008-2009 küresel ekonomik krizinde işini kaybedip Edirne'ye yerleşen arkadaşlarına yaptıkları bir vefa ziyaretinin, grubun oluşmasında ilk adım olduğunu söyledi. 'Arkadaş ziyareti' için çıktıkları bu ilk yolculuklarında, aynı zamanda Edirne'nin tarihi mekanlarını, doğal güzelliklerini ve lezzet duraklarını da ziyaret ettiklerini, böylece akıllarda kalan bir seyahatle İstanbul'a döndüklerini anlattı. Çelik, bu seyahat ardından genişleyen bir ekiple, yeni rotalar belirleyip, daha organize yeni seyahat planları yapmaya başladıklarını ekledi.