HİLAL KAPLAN (Yeni Safak Gazetesi Yazarı, 1982 doğumlu)
Özal deyince aklıma ilk, askerî birlikleri şortla denetledigi bilgisi geliyor. Onca ekonomik ve siyasi gelişme varken neden böyle? Emin değilim ama sanırım en çok, vatandaşın devlete güler yüzle bakmasını sağlayan bir lider oldugu için. Çünkü Özal, Menderes ve ‘Karaoğlan’dan sonra halkın kendisini, devletin kölesi değil de vatandaşı gibi hissettiren bir liderdi. “Millet, devlet için değil; devlet, millet içindir” sözünü not etmek gerekir.
Bu liste, bugün Başbakan Erdoğan’la devam ediyor. Ve Ecevit değil de ‘Karaoğlan’ dememden anlasılabileceği gibi, solun listede neden bu kadar uzun zaman önce ve sadece tek kişiyle temsil edildiğini sorgulamak, 24 Ocak kararlarına sövmekten daha zor bulunuyor sanırım. “Anayasayı bir kere delmekle bir şey olmaz” cümlesini, kanun fetişistliğine vurmadan, delinenin özel televizyonları yasaklayan darbe anayasası olduğunu hatırlamakta fayda var. Ve tabii “Özal, Kürtçe’ye taktı!” manşetleriyle yerden yere vurulduğu dönemde, Özal’ın kendini,“Şimdi yapmazsak, ileride başımıza büyük dertler açılırdı” diyerek savunmak zorunda kaldığını da anımsamak lazım. Körfez Savaşı’ndaki tutumundan, rüşvete açık çek veren açıklamasına kadar yanlışları olsa da, en azından Cumhurbaskanlığı süresini tamamlayabilseydi, daha az dertli bir ülke olma ihtimalimiz, Demirel-Çiller döneminden daha fazla olurdu diye düşünüyorum. Mekânı cennet olsun.