Anton Çehov
Nabokov gibi kelebek peşine düşmek, Flannery O’Connor gibi tavuskuşu yetiştirmek, Ted Hughes gibi arı beslemek—aklınıza ne gelirse artık. Gerçek bir Bohemyalının bir kuyruksürene sahip olması gerekir. Çehov kendininkine “Svoloç” adını takmıştı ve hayvanı bir mektupta “sıçan ve timsah, kaplan ve maymun karışımı” olarak tarif etmişti. Çehov kuyruksüreni yaklaşık bir yıl besledikten sonra seyahate çıkacağı gerekçesiyle daha önce şiddetle “hayvan mezarlığı” olarak eleştirdiği Moskova hayvanat bahçesine bağışladı. Hayvan burada iki yıl daha yaşadı. Bugün gözetim altındaki bir kuyruksürenin ömrü ortalama 20 yıl.
D. H. Lawrence
D. H. Lawrence dut ağaçlarına anadan doğma tırmanmayı ilham verici buluyordu. Yazarın dutu sözgelimi akçaağaçtan neden daha çekici bulduğu ise belli değil. Saha araştırmasına elverişli bir alan bu. Ya da bir Lawrence fanatiğine ilk buluşma için önerilebilecek mükemmel bir fikir de olabilir. Veya yeterince kıllı biri Lawrence’ın çok sayıdaki ikametgahından birinin yanındaki dut türlerini tespit edip tarihi yeniden canlandırma karşılığında bilet kesebilir. Bu arada Lawrence uzun süreyle Meksika’da kaldığı dönemlerde tırmanmak için saguaro kaktüsünü tercih etmiş olmalı.