Türkiye ile Yunanistan arasında istikşafi görüşmeler yapıldı

Türk ve Yunan heyetleri arasında İstanbul'da istikşafi görüşmelerin 61. turu gerçekleştirildi.

Görüşmeler, Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Çalışma Ofisi'nde yapıldı.

5 yıl aradan sonra yeniden gerçekleştirilen görüşmelerde Ege ve Akdeniz sorunlarına her iki tarafın da kabul edeceği "adil, kalıcı ve kapsamlı" çözüm temelinin hazırlanması bekleniyor.

HEYETLER DOLMABAHÇE'DEN AYRILDI

Saat 11.00’de başlayan temaslar, 14.30 itibarıyla sona erdi. Ardından iki ülkenin heyetleri Dolmabahçe'den ayrıldı.

Türk tarafı adına Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Dışişleri Bakanlığı Denizcilik Havacılık Hudut Genel Müdürü Büyükelçi Çağatay Erciyes, Dışişleri Bakan Yardımcısı Sedat Önal, Dışişleri Bakanlığı Denizcilik ve Havacılık Hudut Genel Müdür Yardımcısı Barış Kalkavan görüşmelerde yer aldı.

Yunanistan'ı emekli Büyükelçi Pavlos Apostolidis, Dışişleri Bakanlığı Genel Müdürü Büyükelçi Aleksandros Kuyu ve Dışişleri Bakanlığı Genel Sekreteri'nin Özel Kalem Müdürü İfigeniya Kanara temsil etti.

SON GELİŞMELER ELE ALINDI

Görüşmede, daha önce yapılan 60 turda ele alınan konular değerlendirilerek, mevcut durum ve son gelişmeler ile geleceğe yönelik bu konularda atılabilecek adımlar ele alındı.

Türkiye ile Yunanistan arasında istikşafi görüşmeler yapıldı VİDEO

İÇERİK GİZLİ, MESELELER AÇIK

Karar almadan önce iki tarafın da görüş ve tezlerinin ele alındığı istikşafi görüşmelerde, genellikle sorunlar paket halinde ele alınıyor ve tüm sorunların çözülmesi amaçlanıyor.

Türkiye ve Yunanistan dışişleri bakanlıkları arasında gerçekleştirilen istikşafi görüşmelerin gündem ve içeriği ise gizli tutulsa da iki ülkenin masada tartıştığı meselelerin sınırlı olduğu biliniyor.

Görüşmelerle, Ege ve Doğu Akdeniz sorunlarına her iki tarafın da kabul edebileceği "adil, kalıcı ve kapsamlı" bir çözüm zemini oluşturulmak isteniyor.

TÜRKİYE'NİN TALEBİ

Sorunların uluslararası hukuka uygun barışçıl yöntemlerle çözülmesi gerektiğine inanan Ankara, Atina ile bölgede başlıca kara suları, kıta sahanlığı, adaların silahsızlandırılması, coğrafi formasyonların yasal statüsü, ulusal hava sahasının genişliği alanlarında yaşadığı anlaşmazlıkların bir bütün olarak ele alınması istediğini her fırsatta vurguluyor.

Öte yandan Türkiye, Doğu Akdeniz'de kıta sahanlığı ve münhasır ekonomik bölge (MEB) sınırlandırılmasında her şeyden önce hakkaniyet, adalet ve iş birliğinden yana bir tutum sergileyerek kendi haklarını korumasının yanı sıra Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) halkının haklarını da korumayı amaçlıyor.