Bilim kurgunun babası Jules Verne 194 yaşında
ensonhaber.com

Varlıklı bir ailede beş kardeşin en büyüğü olarak dünyaya gelen Jules Verne, kışları yoğun trafikli bir liman şehri Nantes’de, yazları ise Loire Nehri kıyısında yaşayarak büyüdü.

Jules Verne, adını dünya edebiyatına altın harflerle yazdırdı. Çocukken hemen hepimizin okudğu Verne, 194 yaşında.

Yelkenlileri ve gemileri izleyen bir çocuk olan Verne, seyahat ve macera hayalleri kurmaya o zamanlar başladı. 12 yaşında tayfalık yapmak üzere bir gemiye binip evden kaçmak isterken babasına yakalandı ve bundan sonra sadece hayal dünyasında seyahat edeceğine söz verdi.

Kardeşi Paul de kendisi gibi denize tutkundu, Deniz Mühendisi oldu. Verne ise, babasının işini devam ettirebilmek için Paris’te hukuk eğitimi aldı. Öncesinde ise kısa hikayeler ve şiirler yazamaya başlamıştı.

Hukuk diplomasını aldı, ama edebiyata tutkusunun daha fazla olduğunu da fark etti. Amcası sayesinde Paris’te edebiyatçılarla tanıştı. Şahsen tanıdığı Vicyor Hugo, Alexandre Dumas gibi yazarların etkisinde tiyatro oyunları yazdı.

Bilim kurgunun babası Jules Verne 194 yaşında

İLK ESERLER

Babası mesleğini devam ettirmediği için ona kızdı ve harçlığını kesti. Verne de geçimini yazarak karşılamaya başladı.  İlk tiyatro eseri, 12 Haziran 1850’de sahnelendi. 1852-1855 yılları arasında Paris Tiyatrosu’nda sekreterdi. Bir yandan da komediler, operetler yazıyor, kısa yazılarına dergilerde yayınlıyordu.

GEMİ SEYAHATİ

Bir gemi ile dünyayı gezmiş Fransız Seyyah Jacques Arago ile dost oldu. Ondan ilham alarak daha geniş dünyalar hakkında ilginç hikayeler yazdı. Oysa Fransa dışına hiç çıkmamıştı.

1859’da arkadaşı Aristide Hignar ile ilk kez Fransa’dan dışarı çıktı ve Britanya Adaları’nı gezdi. Bu seyahati yazdığı romanına İskoçya Seyahati adını verdi. 1861’de yine aynı arkadaşıyla İskandinavya seyahatine çıktı. Ancak eşinin doğum haberi sebebiyle yarıda kaldı.

Bilim kurgunun babası Jules Verne 194 yaşında

OKUDU, OKUDU...

Eşinin erkek kardeşinin teşvikiyle borsaya başlamıştı. Bu iş devam ederken yirmiden fazla günlük gazeteyi, her türlü bilimsel yayınları okuyordu.

Ayrıca astronomi, meteoroloji ve fizyoloji alanındaki deney ve keşifleri de takip ediyordu.  Okudukları, aklında o günlerde Avrupalılar için gizemini koruyan Afrika kıtasında balonla yapılan bir seyahat yazmayı fikri doğurdu.