Hayata dair öyküler kitabı: Battığımız Bataklar
Özel İçerik

Öykü kitaplarını okumayı severim. Yeni çıkan öyküler varsa da kaçırmamaya özen gösteririm. Sizlere hafta sonu okuduğum 80 sayfalık kısa bir kitaptan bahsetmek istiyorum.

Ahmet Erkam Saraç'ın Can Yayınları'ndan geçtiğimiz aylarda raflardaki yerini alan ilk kitabı olan Battığımız Bataklar'ı okudum; çok sevdim...

Ahmet Erkam Saraç, ilk kitabı olmasına rağmen oldukça iyi iş çıkartmış. Bir çırpıda okuduğum öykülerde hayata dair anekdotlar gördüm. Bir kitabı okuyup "Bu beni anlatıyor" deriz ya, işte tam böyle bir kitap Ahmet Erkam Saraç'ın bu kitabı...

Yaşanmışlıklar, ayrılıklar, aşklar ve ihtiraslar... Saraç'ın öykülerinde, ünlü yönetmen Zeki Demirkubuz'un filmlerindeki kasvetli havayı buldum. Bunu yanlış anlamayın lütfen; zira yanı başımızdaki ve her gün yaşadığımız öyküler demeti sunuyor Saraç...

Ahmet Erkam Saraç, içerisinde hayatın nefes alıp verdiği öyküler yazıyor. Yanı başımızdaki kırgın ailelerin, toksik ilişkilerin, yalnız bırakılmış çocukların, yeri doldurulamaz kayıpların bataklarını anlatıyor. Bazılarının çıkmak için çabalarken daha da gömüldüğü, bazılarının dibe vardığını bile fark etmediği bataklar bunlar.

Battığımız Bataklar, acının farklı yüzlerini, hiçbir filtreden geçirmeden, saklamadan, olabildiğince somut halleriyle karşımıza çıkaran, cesur bir ilk kitap.

Sayfa: 80

Ayrılıkların zorluğu

Ahmet Erkam Saraç'ın genç bir yazar olduğunu söylemiştim. Bu kitapla birlikte iyi bir yazar olacağının da işaretini veriyor bizlere. Yedi öyküden oluşan kitapta elbette yazarın derin gözlem gücü ve yeteneği var ama içimden "Yaşanmış ki bu kadar içten yazıyor." diye de kendimi alamadım. Ama; bunu ancak yazarı bilir.

Sorma şansım olsa sorardım sizler ve kendim adına.

Kitap, Battığımız Bataklar öyküsüyle başlıyor. Bu ilk öyküde Cenk ve Melek'in ihtiraslı aşkını, kavgalarını, ayrılıklarını ve nihayetinden tekrar buluşmalarına şahit oluyoruz. O zaman yerinden bir soruyla devam edelim:

Yazar Ahmet Erkam Saraç

Ayrılıklar neden zordur?

Bunun belli başlı nedenleri vardır ama en önemlisi iki kişi arasında oluşan derin bağlar ve aşktır ya da sevgidir. Cenk'in evi terk etmesi, barlarda gezinmesi ve bir kadınla yakınlaşması aklına Melek'i getirmesi belki de içten içe yaşadığı bir vicdan muhasebesidir. Keza, parmağındaki yüzüğü çıkartmış olsa ve dans ettiği kadın bunu fark etmese yine de bir vicdan ve gerçek aşktan bahsedebilir miyiz?

Bilemiyorum...

Yüzüğü fark eden kadın, Cenk'e şöyle der: "Senin karının yanında olman gerekmiyor mu?" İşte Cenk o zaman fark ediyor parmağındaki yüzüğü.

Bir yüzük nelere kadir.

Meraklı okurlar için kitabın da tanıtım bülteninde yer alan bir bölümü sizlere sunuyoruz;

"Yeniden oynayalım mı Sevil?"

Çok uzakta bir yerlerde birtakım adamlar iriyarı kel ve yalnız bir adama kurşun yağdırıyordu, birkaç kötü adam ise bir kızın hayatına son vermek üzereydi. Sevil yerde, ben sandalyemde, ellerimiz çaresizce yanımıza düşmüş, öylece oturuyorduk. Ekrana baktım. Kandan kıpkırmızıydı. Sonra bir adamın yere düştüğü görüldü, ince bir inleme duyuldu ve ekranda bir yazı belirdi: “Yeniden Oyna.”

“Yeniden oynayalım mı Sevil?” diye fısıldadım.

"Bitti" diyebilmek...

Kadın mı daha çok sever yoksa erkek mi?

Erkek bitirmek isteğinde kem küm eder ama kadın için aynı şey çok basittir.

"Bitti..."

Kitabı açtığımda beni bu öykü karşıladı, bunun için bu öykü üzerinden gitmek istedim. Ahmet Erkam Saraç'ın üslubunu, anlatma tarzını, okurun kitap içinde tutmasını sevdim. Hani bazı kitaplar vardır ilk satırlarda hemen sizi içine çeker ya Battığımız Bataklar da tam böyle bir kitap olmuş.

Keşke yazar öyküleri daha biraz daha uzun tutsaydı ama belki başka kitabında bize yeni öyküler sunar. Genç yazarları takip ederim; onlar hayata ve edebiyata her zaman başka pencerelerden bakarlar.

Bu bakış açıları da haliyle edebiyatına yansır. "Genç bir insan ne kadar şey yaşayabilir ki böyle öyküler yazsın" demeyin; yaşanmışlıklar insanı olgunlaştırır. Ahmet Erkam Saraç, iyi demlenmiş öykülerini bize iyi bir servisle sunuyor.

İkramı geri çevirmek olmaz...

Kitap sayfası için iletişim:

ergul.tosun@ensonhaber.com