Gazze’nin en eski camisi Büyük Ömer Camii’nde restorasyon başladı

İsrail’in 7 Ekim 2023’te başlattığı saldırılarda ağır hasar alan Gazze’nin en eski ve Filistin’in üçüncü büyük camisi Büyük Ömer Camii’nde, kısıtlı imkânlara rağmen kapsamlı restorasyon çalışmaları yürütülüyor.

Filistin Turizm ve Tarihi Eserler Bakanlığı, Gazze Şeridi’ndeki tarihi Büyük Ömer Camii’nde restorasyon çalışmalarının resmen başladığını duyurdu. Filistin’in en eski İslami yapılarından biri olan cami, İsrail saldırılarında en ağır yıkımı yaşayan kültürel miraslar arasında bulunuyor.

"CAMİNİN YÜZDE 60'TAN FAZLASI YIKILMIŞTI"

Restorasyon sürecini denetleyen mühendis Hosni Al-Mazloum, saldırıların kültürel değerlere yönelik sistematik bir yıkım içerdiğini vurguladı.

Al-Mazloum, yalnızca Büyük Ömer Camii’nin değil, Paşa Sarayı, Elyazmaları Dairesi ve Gazze Belediye Binası gibi birçok tarihi yapının da hedef alındığını belirterek şunları söyledi:

Gazze’nin Eski Şehir bölgesindeki tarihi yapıların çoğu ya doğrudan vuruldu ya da ağır dolaylı hasar aldı. Büyük Ömer Camii de önceki savaşlarda zarar görmüştü ancak bu son yıkım eşi benzeri görülmemişti. Cami yapısının yüzde 60’ından fazlası yok oldu.

KISITLI İMKANLARLA ZORLU ÇALIŞMA

Al-Mazloum, ekiplerin oldukça zor koşullarda çalıştığını belirterek, en temel araç ve malzemelere ulaşmanın bile neredeyse imkânsız olduğunu ifade etti:

“En basit ekipmanlar bile yok denecek kadar az. Kırılan bir aleti onarma şansımız bile bulunmuyor.”

BÜYÜK ÖMER CAMİİ'NİN ÖNEMİ

Gazze’nin merkezindeki Eski Şehir bölgesinde yer alan Büyük Ömer Camii, kentin en eski ibadet mekânı olarak biliniyor.

Cami, 410 metrekarelik kapalı alanı ve bin 190 metrekarelik geniş avlusuyla binlerce kişiyi ağırlayabilecek kapasiteye sahip.

Kudüs’teki Mescid-i Aksa ve Akka’daki Cezzar Ahmed Paşa Camii’nden sonra Filistin’in üçüncü büyük camisi olarak kabul ediliyor.

KÜLTÜREL MİRAS BÜYÜK ZARAR GÖRDÜ

İsrail’in Ekim 2023’te başlattığı saldırılar Gazze’de altyapıdan kültürel mirasa kadar geniş çaplı yıkıma neden olmuştu.

Gazze Hükümeti Medya Ofisi’ne göre, bölgede bulunan 325 arkeolojik ve kültürel miras alanından 208’i tahrip edildi.

Restorasyon sürecinin, bölgedeki devam eden insani ve teknik zorluklara rağmen uzun soluklu bir çalışma olacağı belirtiliyor.