Bilecik’te rüzgar santrali çalışmalarında tarihi siper hattı ortaya çıktı

Söğüt ilçesinde Türk ordusunun 1921 yılında Birinci ve İkinci İnönü Savaşları'nda kullandığı, uzunlukları 150 ila 200 metre arasında değişen çok sayıda savunma siperi bulundu.

Bilecik’in Söğüt ilçesinde iki yıl önce rüzgar enerjisi santrali için yapılan fizibilite çalışmaları sırasında tespit edilen siper benzeri yapılar, bölgede yürütülen araştırmaların ardından önemli bir tarihi alanın gün yüzüne çıkarılmasını sağladı.

UZMAN HEYET BÖLGEDE ÇALIŞMA BAŞLATTI

Şirket yetkililerinin bulguları bildirmesi üzerine, Eskişehir Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü tarafından bölgeye Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi (BŞEÜ), Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü ile Milli Savunma Bakanlığı uzmanları yönlendirildi.

BŞEÜ Tarih Bölümü Başkanı Prof. Dr. Taner Bilgin’in de yer aldığı ekip, iki yıl boyunca yaptığı incelemelerde Söğüt’ün Hayriye köyünün kuzeybatısından Bozüyük Metristepe Zafer Anıtı’na uzanan, 5 dönümlük alanda 150 ila 200 metre uzunluğunda çok sayıda siperi ortaya çıkardı.

Keşfedilen siperler, Eskişehir-Bilecik-Kütahya bölgesini gören stratejik bir noktada bulunmaları nedeniyle tarihi sit alanı olarak tescillendi.

"KURULUŞUN VE KURTULUŞUN ŞEHRİ" BİLECİK

Prof. Dr. Taner Bilgin, bölgenin hem Osmanlı’nın kuruluş döneminde hem de Milli Mücadele yıllarında kritik bir konumda bulunduğunu vurguladı:

Bilecik, Osmanlı’nın siyasi birliğinin şekillendiği bir coğrafya olmasının yanında, İnönü Muharebeleri’yle Milli Mücadele’nin kaderini belirleyen bir bölgedir. Bu nedenle sık sık ‘kuruluşun ve kurtuluşun şehri’ olarak anılır.

Bilgin, ayrıca Bursa’nın işgali sonrası Batı Cephesi Karargâhı’nın Mustafa Kemal Atatürk tarafından Bilecik’e taşınmasının bölgenin stratejik önemini artırdığını hatırlattı.

YENİ SİPER HATTI, SAVUNMA STRATEJİLERİNE IŞIK TUTUYOR

Bölgede yaklaşık 10 yıldır sürdürülen akademik saha çalışmalarında çok sayıda savaş materyali ve mevzi tespit edildiğini belirten Bilgin, yeni bulunan siperlerin bu araştırmaların bir devamı niteliğinde olduğunu kaydetti:

Siper hattının Sakarya Vadisi’nin geniş bir bölümünü kontrol eden konumu, İnönü Muharebeleri sırasında uygulanan savunma stratejilerini anlamamız açısından önemli veriler sunuyor.

KADINLAR VE ÇOCUKLAR DA SİPER İNŞASINDA GÖREV ALDI

Bilgin, sözlü tarih kaynaklarının ve arşiv kayıtlarının köylülerin, özellikle kadın ve çocukların siperlerin kazılması ve güçlendirilmesinde önemli rol oynadığını ortaya koyduğunu söyledi:

Çatışmaların şiddeti, dönemin askeri ve insani mücadelesini gözler önüne seriyor. Birbirlerine bağlanarak mevzilerini terk etmeyen askerler ya da mühimmat bitene kadar savaşan birliklere dair anlatılar, bu alanların hafızadaki yerini güçlendiriyor.

Siperlerin 104 yıl önce inşa edilmiş olması nedeniyle kazı ve yeniden görünür hâle getirme çalışmalarının zaman aldığını da ekledi.

Prof. Dr. Bilgin, ortaya çıkarılan alanların tarih bilincinin gelişmesi açısından özellikle gençler tarafından ziyaret edilmesi gerektiğini vurgulayarak sözlerini tamamladı.