Anna Della Subin'nin heyecan verici, meydan okuyan kitabı: Kazara Tanrılar
ensonhaber.com

Anna Della Subin, Kazara Tanrılar'da, insanlara yaşayan tanrılar olarak tapınma pratiği olan tanrılaştırmanın geniş anlatılarını sunuyor ve bunları modern dünyanın yaratılışına bağlıyor. İspanya, Britanya ve Amerika tarafından sömürgeleştirilen bölgelerdeki tanrılaştırma örneklerinden yola çıkan Subin, Avrupalıların sömürgeleştirme ve boyun eğdirmeyi meşrulaştırmak için tanrısallık fikirlerinden modern ırksal hiyerarşi kavramını nasıl geliştirdiklerini gösteriyor.

Devlet yönetiminin bir aracı olarak tanrılaştırma, siyasi hanedanların konumunu sağlamlaştırıyordu ve aynı zamanda, genellikle beklenmedik, trajik şekillerde ölenlere duyulan bir sevgi ve üzüntünün ifadesiydi.

Modern çağ...

Kristof Kolomb’un Yenidünya’ya ayak bastığı ve göksel bir varlık olarak selamlandığı 1492’den bugüne kadar ortaya çıkan “Kazara Tanrılar” modern çağın peşini bırakmadı. Hemen her coğrafyada beliren ve her kıtada tanrılaştırılan, üstelik daima erkek olan insanlardı bunlar. İlginç olansa bu tanrıların her zaman içsavaşlar, imparatorluk fetihleri, devrimler gibi çalkantılı dönemlerde ortaya çıkmasıydı.

Sayfa: 488

Çağımızda din siyaseti

Din tarihçisi Anna Della Subin, beş yüzyılı kapsayan bu aydınlatıcı ve sıra dışı tarih kitabında, modern “din” kavramımızın nasıl icat edildiğine, sözde seküler çağımızda din ve siyasetin neden sürekli birbirine karıştığına, birisini ilahi olarak adlandırma gücünün hem ezenler hem de ezilenler tarafından nasıl kullanıldığı ve istismar edildiğine dair çetrefilli sorulara ışık tutmaya yardımcı oluyor.
Kâşiflerin egemenliklerini meşrulaştırmak için hangi yollara başvurduklarını ve tanrılık hikâyeleriyle ırkçılığı ve dışlama akımlarını nasıl harekete geçirdiklerini aktarıyor.

Başvuru kaynağı

Modern dünyanın yaratılışını şimdiye dek fark edilmeyen bir bakış açısıyla okuyacağınız alışılmadık ve iddialı bir başvuru kaynağı.

Kitaptan...

"Tanrılar, yoktan var olurlar ya da deniz köpüğünün beyaz kanından veya daha büyük bir tanrının kulak kirinden doğabilirler. Ayrıca yemek odası masalarında ve güç gösterileri çok ileri götürüldüğünde doğarlar. İnsanlar kendilerini yanlış zamanda yanlış yerde bulduklarında doğarlar. Tanrılar ani ölümlerde, şiddetli kazalarda yaratılır; bir odun ateşinin dumanı içinde yükselirler veya mezarlarında kendilerine sunulacak puro adaklarını beklerler. Ama tanrılar aynı zamanda hikâye anlatma, tarih yazma, çapraz referans, dipnotlama, tekrarlama yoluyla da yaratılır.”

Kitap sayfası için iletişim:

ergul.tosun@ensonhaber.com