Fransa'nın işgal politikalarına karşı çıkarak, bürokrasinin tepkisini çeken bir düşünür:  Jean Paul Sartre
ensonhaber.com

Ünlü Fransız yazar ve filozof Jean Paul Sartre, 1905 yılında Paris’te doğdu. Üniversite yıllarında Simone de Beauvoir’la başlayan birlikteliği yaşamı boyunca sürdü. 1938’de, sonradan geliştireceği birçok felsefi konuya yer veren Bulantı adlı romanını yayınladı. Yazar, söyledikleriyle hep tartışma konusu oldu.

Fransa'nın işgalci tutumuna karşı çıkarak, insanlara bildiri bile dağıttı. Bu tutumuyla adeta hedef haline gelen Jean Paul Sartre, çağın en önde gelen isimleri arasında yer alıyor. Jean Paul Sartre, 43 yıl önce hayatını kaybetti. Tarihler 15 Nisan 1980'i gösterdiğinde, dünya düşünce tarihi bir dâhisini kaybetti.

Bireyin özgürlüğünün felsefi savunusundan sonra toplumsal sorumluluk konusuna yöneldi ve 1945’te dört cilt olarak tasarladığı büyük bir romana başladı.

Özgürlük Yolları adlı bu yapıtın ilk üç cildi L’Âge de raison (Akıl Çağı, Uyanış), Le Sursis (Yaşanmayan Zaman, Bekleyiş) ve La Mort dans l’âme’yi (Yıkılış, Tükeniş) yazdıktan sonra oyunun romandan daha güçlü bir iletişim aracı olduğuna karar vererek Sinekler, Gizli Oturum, Kirli Eller, Şeytan ve Yüce Tanrı, Saygılı Yosma ve Altona Mahpusları gibi oyunlar yazdı. Bu arada Simone de Beauvoir’la birlikte kurup yönettikleri Les Temps Modernes dergisinde birçok yazısı yayınlandı. 1964’te Nobel Edebiyat Ödülü’nü reddetti.

İşgale karşı bir düşünür

Eğitimini Ecole Normale Supérieure'de, İsviçre'deki Fribourg Üniversitesi'nde ve Berlin'deki Fransız Enstitüsü'nde sürdürdü. 1929 yılında Simone de Beauvoir'la tanıştı.

Çeşitli liselerde öğretmenlik yaptı. 2. Dünya Savaşı sırasında, Almanlar tarafından hapse atıldı; hapisten çıktıktan sonra Direniş hareketine katıldı.

Ünlü yazarın kendi içinde tutarlı olması onu ayırt edici etkenlerden olmuştur. Fransa’nın Cezayir’i işgal etmesi yazarın tepkisini çeker.

Sartre’ye göre Fransa’nın bu işgali haksızdır ve derhal son bulması gerekir. O dönem Fransa’da böyle bir politikaya karşı çıkmak da pek akıl kârı olmasa gerek. Ama Sartre bu, durur mu?

"Fransa'nın ta kendisidir"

Bildiriler dağıtarak insanları bilinçlendirmeye çalışır. Ünlü filozofun etkileyici muhalefeti halk tarafından tepkiyle karşılanır ve yazarı devlet başkanı De Gaulle’ye şikâyet eder.

De Gaulle, şu tarihi cevabı vererek yazara sahip çıkar:

“Sartre’a dokundurmam! Çünkü Sartre, Fransa’nın ta kendisidir.”

O'na göre şiir...

Sartre’a göre şiir, resimle, heykelle ve müzikle aynı özellikleri taşır: Adanmışlığı göstermenin çok da mümkün olmadığı bir alan. Adanmışlık için dil araç haline getirilmelidir. Ama Sartre’a göre şiir, dile hizmet eder; bu yüzden şiir bu kadar takdir edilir. Şiir faydacı değildir. İşe yaramayacak kelimeleri göz ardı etmez.

Edebiyat nedir? sorusunu samimiyetle sorarken de Sartre, kendini adamış bir yazar olarak sunar. Amacı bahsetmek ve değiştirmektir. Bizi geleceğe taşımaktır. Şiirin burada yeri yoktur. Sanat için sanat anlayışı kabul görmez.

Sayfa: 528

Sarte öldü...

Sartre, 15 Nisan 1980'de Paris'te öldü. Sartre'ın önemli kitapları arasında Özgürlüğün Yolları, Bulantı, Gizli Oturum, Kirli Eller, Sözcükler, Duvar sayılabilir; bunun yanı sıra, yayınlanmış ya da bitirilemeyerek yayınlanmamış birçok yapıtı vardır.

Kitap sayfası için iletişim:

ergul.tosun@ensonhaber.com