
Duygu Asena'nın raporlarında genç kuşaklara aktarımı, toplum algısında kadın ve özgürlükleri maliyetlerin yaratılması, bu konuda yapılan çalışmalar esin kaynak olmak ve genç yazarlar, yeni çalışmalar teşvik etmek amacıyla verilen ödülün kısa listede yer alan adayları arasında Nazlı Eray'ınHayatımın Müsveddesi; Gönül Kıvılcım'ın Küçük Umutlar romanları yer aldı. Duygu Asena Roman Ödülü'nün son kazananı, yayınevimizden çıkan Cüret romanıyla değerli yazar Neslihan Önderoğlu olmuştu.
HAYATIMIN MÜSEVEDDESİ

Sayfa: 272
Fantastik edebiyatın kraliçesi Nazlı Eray'dan sarsıcı bir metafor-roman... Geride bırakılmış uzun, renkli bir hayatın acı-tatlı hatıraları, bu romanda adeta büyülü bir mercekten süzülerek bir müsveddeye giriyor. Hayatımın Müsveddesi'nde, geceleri yazılıp sabahları okunamayan tomarlara karalanmış anılar, düşler, hayaller, buruk ama cümbüşlü bir geçiş yapıyor. Nar parçacıklarındaki şehirler, kahkahalarla dolu bir cenaze, güvercin dönüşü uçan apartman kapıcısı Mösyö Hristo, öldükten sonra ruh çağırma seanslarında işe başlayan Ali; hatta Pirandello, Paganini ve Cahide Sonku, kahramanımızın müsveddelerinde buluşuyor.
Kitaptan bir alıntı;
"HER ŞEY YERİNDE DURSUN"
Mösyö Hristo satırları kitabının içine atıldı. Elime alıp iyice sallama kitabı. İçinden gülmeler, acı bir hıçkırık, fısır fısır konuşmalar, isyan çığlıkları, yaşlı birinin genç hatırladıkça aklından geçen düşüncelerini, kalpteki duyguları, eski ve yeni günleri, kuş seslerini seçerdi. “Bu burada dursun,” dedim Mösyö Hristo'ya. "Mayalansın. Her şey yerine otursun. Yarına kadar açmayalım." Kitabı rafa kaldırdım.
KÜÇÜK UMUTLAR

Sayfa: 296
Gönül Kıvılcım Küçük Umutlar'da sıradan yaşamın dayattıklarına karşılık küçük umutlarına sarılanları anlatıyor.
LEYLA'NIN DERTLERİ...
"Bir süre sonra çıkışı unuttum. Annem ölümü bekliyordu, sudoku çözerek, apartman bahçesine muntazam ayrılmak üzere çiçek ektirerek, sırtındaki kamburu günbegünerek, ağır yaşlılık döneminde ve yaşlı adımları bir odadan diğerine sürükleyerek. Ben biraz büyüden barınaktaki yatakta olacağım ve gezici denizde. Leyla defteri kapadı. Tatlı bir esinti yüzünü yaladı. Şimdi hatırlama zamanıydı. Yazmayı. Tophaneli Hasan ekonomik durumu canına tak etmesiyle yaşamaktan vazgeçmiş, sevdiklerine bırakacağı veda mektubunu yazmanın derdine düşmüştür. Hasan bir gün gerçek bir yazarla, Leyla'yla tanışır. Bir türlü yazamadığı mektup için Leyla'dan medet umarken aniden onun kurgusu Evrenin evreninde yaşadığından şüphelenmeye başlar. Yoksa kaderi bu yazarın elinde midir? Son romanı yüzünden bir sabah baskınıyla ele geçirilen Leyla'nın ise başka dertleri vardır. "