Nazlı Sever, karakterini yalnızca bir psikolojik tanımlamayla sınırlamak yerine, onu çok katmanlı ve derinlikli bir biçimde ele alır; okuru da bu içsel süreç yolculuğuna dahil ediyor. Selma'nın zihinsel dünyasının tüm kırılganlıklarıyla görünürken, yalnızca bireysel bir hikayeyle anlatılmıyor; aynı zamanda dostluğun iyileştirici gücü, ailede meydana gelen çatlakları da ustalıkla işliyor. Anlatımı kimi zaman şiirsel, kimi zaman kırılganlık; ama her zaman sahici, sıcak ve insana dokunan bir sesle.
Londra'dan Bodrum'a, Mavişehir'in begonvillerle örtülü bahçelerinden çocukluk travmalarının gölgeli sokaklarına uzanan bu hikâye, Selma'nın bakış açısı anlatılıyor. Güvenceli bir iş, sevgi dolu bir ilişki, düzenli bir hayat…
"HİÇBİR ŞEY YOLUNDA DEĞİL..."
Ama satırlar arasında hemen tıslanıyor: "Hiçbir şey yolunda değil" Selma'nın zihni, bir düğün davetiyle, bir uçak yolculuğunda, bir çiçekçide ya da bir masa örtüsünde bile tetiklenen travmaların gölgesinde. Nazlı Sever'in dili zarif, gözlemi güçlü, anlatımı dengeli. Modern yaşamın orta yerinde kendi başına yer açmaya çalışan bir kadının sesi olarak Davet , hem edebi hem psikolojik açıdan dikkate alınmayan değer bir ilk roman.

YAZAR HAKKINDA KISA BİLGİ
Nazlı Sever, 2016 yılında Avusturya Lisesi'nden mezun oldu; lisans ve yüksek lisans eğitimini Birleşik Krallık'ta iktisat alanında tamamladı. Akademik yolculuğunun ardından finans sektöründe çalışmaya başladı. Şu anda kedileriyle birlikte Oxford'da yaşıyor; yazmaya, resim yapmaya ve piyano çalmaya devam ediyor.