Yazar Zafer Calayoğlu ve Türker Akıncı’nın yazdığı Siyonist Kehanetler kitabı
ensonhaber.com

Kehanet, çok eski uygarlıklardan beri var olan bir uzmanlık alanı olup, meydana gelecek olayları birtakım yöntemlerle önceden bilmeye çalışmaktır. Eski uygarlıklar içinde kehanet çalışmalarına önem vermemiş neredeyse hiçbir uygarlık yoktur.

Kehanet, sezgi veya bir tür ilhamla yahut bazı işaretlerin yorumuyla ileride meydana gelecek olayları önceden görme ya da haber verme, gizli veya esrarengiz bilgiyi ortaya çıkarma sanatı, kâhin ise bu işi yapan kişidir.

Araştırmacı yazar Zafer Calayoğlu ve televizyon programcısı Türker Akıncı’nın yayına hazırladığı, tüm dünyada atılan uluslararası adımların hangi kehanetleri takip ettiği, Tevrat, Zebur ve İncil içindeki kehanetlerin yakın geleceğimizi nasıl etkilediğini gözler önüne serdiği kitabı Siyonist Kehanetler, Destek Yayınları etiketiyle okuruyla buluştu.

Calayoğlu, kehanetleri merkezine alarak dünyada hareket eden grupların neyi ne zaman yapacakları konusunda haberdar olabilmek, hedefleri doğrultusunda yaptıkları eylemleri bütünsel olarak anlamlandırabilmek için kehanet okumasının önemine vurgu yapıyor.

Geleceği bilmek

Geleceği bilmek ya da gelecekte olacakları öngörebilmek tarih boyunca insanlığın en büyük ilgi alanlarından biri oldu.

Sümerlerden elimize ulaşan ilk yazılı kaynaklardaki rahiplerin kehanetleri, yıldız hareketlerinin yorumlanması ve farklı fal yöntemleri, gelecekten haber vermek ve insanların da bu doğrultuda adım atmalarını sağlayabilmek için kullanıldı.

Geleceğe dair merak ve kaygıların en önemli ayağı kâhinlerdi. Kâhinler, sadece gelecekten haber veren kişiler değil, aynı zamanda dönemin yöneticilerinin de en önemli danışmanlarıydı çünkü geleceği bilmek her devirde insanların kayıtsız kalamadığı konulardı.

Bir veliahdın akıbeti, bir savaşın sonucu ya da alınacak bir kararın yaratacağı sonuçlar kâhinlerin hem ilgi hem de görev alanıydı. Geleceği bilmek bu denli önemli bir konuydu.

Sayfa: 176

Kahinlerin varlığı

Roma ve sonrasında Akdeniz dünyasının neredeyse tamamında Hıristiyanlığın hâkim olmasıyla kâhinler, ezoterizm içinde varlıklarını devam ettirmişlerdir. Yani pagan düzen Hristiyanlığın içine nüfuz etmiştir. Kendilerine itiraz edenleri gerek cadı gerekse heretik ilan ederek bu engeli aşmışlardır.

Geleceğe dair kehanetlerde bulunan kâhinler yeni düzen içinde kutsal kitaplara peygamber sıfatıyla eklenince onların sözleri ilahi bir düzenin hayata geçmesini şart koşan emirlere dönüştü.

Böylece buna inananların bu şifreli bilgilerin/kehanetlerin çözümüne başlamalarından başka seçenekleri kalmadı çünkü zaman azalıyor ve takvimleri bitmek üzere...

Kitap sayfası için iletişim:

ergul.tosun@ensonhaber.com