- Ay yüzeyindeki aktif fay hatları ve sismik aktiviteler, NASA'nın kalıcı Ay üsleri planlarını riske atıyor.
- Araştırmalar, Apollo 17 iniş sahasında Lee-Lincoln fayı nedeniyle oluşan depremlerin üsler için tehdit oluşturduğunu gösteriyor.
- NASA, Artemis programı kapsamında üs yerlerini yeniden değerlendirmek zorunda ve 2027'de gelişmiş sismometreler kullanacak.
Apollo 17 iniş sahasında yapılan incelemeler, Ay yüzeyinin sadece meteor çarpmalarıyla değil, aynı zamanda güçlü sismik aktivitelerle de şekillendiğini kanıtladı.
Science Advances dergisinde yayımlanan bu kritik araştırma, NASA'yı Ay'da kurmayı planladığı kalıcı üslerin yerini yeniden değerlendirmeye zorluyor.
3.0 BÜYÜKLÜĞÜNDE DEPREMLER VAR
Araştırmacılar, Taurus-Littrow vadisinin son 90 milyon yıl boyunca büyüklüğü 3.0'e varan depremlerle sarsıldığını tespit etti.
Bu sarsıntıların kaynağının, vadi tabanını kesen ve günümüzde hala aktif olma potansiyeli taşıyan Lee-Lincoln fayı olduğu belirtiliyor.

ARTEMIS PROGRAMI VE SPACEX STARSHIP RİSK ALTINDA
Kısa süreli görevler için risk düşük olsa da, on yıllık bir yerleşim planında aktif bir fay hattı yakınında yıkıcı bir deprem yaşanma olasılığı 5 bin 500'de bir olarak hesaplanıyor.
Özellikle NASA'nın Artemis programı için kullanılacak olan SpaceX'in yüksek yapılı Starship iniş sistemi, Ay depremlerinin yaratacağı yer ivmesine karşı büyük hassasiyet taşıyor.
Uzmanlar, kalıcı üslerin uçurum kenarlarından ve Lee-Lincoln gibi genç itme faylarından uzak bölgelere inşa edilmesi gerektiğini vurguluyor.
2027 yılının ortalarında gerçekleştirilmesi hedeflenen Artemis III görevi kapsamında, riskleri daha net belirlemek amacıyla Ay yüzeyine gelişmiş sismometreler yerleştirilecek.