Sakın kabuklarını atmayın!
ensonhaber.com

Türkler tarihleri boyunca birbirinden farklı birçok dinin veya inanç sisteminin etkisi altında kalmıştır.

İslamiyet, Türkler arasında 7. yüzyılda yayılmaya başlamış, Türklerin bu yeni dine geçişleri de aynı yüzyılda başlamış, ancak 10. yüzyılda tamamlanmıştır.

Anadolu’da oluşan Türk halk kültürü, günlük hayatın uygulama ve değer yargılarıyla yeni bir içerik ve nitelik kazanmıştır.

Bolluk ve bereket uygulamaları, tarihin en eski çağlarından itibaren her kültürde karşımıza çıkan bir olgudur. Bu kapsamda bazı ritüeller gelişmiş ve uğurlu/uğursuz olarak nitelendirilmiştir.

Soğan ve sarımsak kabuklarını yakmak, bu konuda en dikkat çekenlerdendir.

Soğan kabuğu ve cinler

Soğan kabuğunun cinlerin parası olduğu ve ateşte yakmanın da cinlerin çarpmasına yol açabileceği söylenir.

Bir hadiste, "Tezek ve kemik ile taharet almayınız, çünkü onlar cin kardeşlerinizin azığıdır." buyrulmuştur. (Tirmizi, Taharet, 14/18; Şahin, İnancın Gölgesinde, I, 149-152)

Soğan ve sarımsak kabuğu yakmanın hem uğursuzluk getireceğine inanılır hem de günah olduğu kabul edilir. Soğan ya da sarımsak kabuğu yakmanın kişileri çok kötü durumlarla karşı karşıya getireceğine , başına bir bela geleceğine inanılır.

En iyisi çöpe atmak veya toprağa gömmektir.

Kaynak: 1, 2