AA & Ensonhaber

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu ile Ankara'da görüştü.

İki Bakan, ortak basın toplantısı için kameraların karşısına geçti. Fidan'ın gündeminde Ankara'daki hain terör saldırısı vardı.

Teröristler Suriye'den geldi

Fidan, güvenlik güçlerinin çalışmaları neticesinde iki teröristin Suriye'den geldikleri ve burada eğitim gördüklerinin açıklığa kavuşturulduğunu söyledi.

"Güvenlik güçlerimizin topyekün meşru hedefidir"

Terörle mücadelede kararlılık vurgusu yapan Fidan, konuşmasının devamında şunları söyledi:

Irak ve Suriye’de PKK/YPG'ye ait bütün altyapı, üstyapı tesisleri, enerji tesisleri bundan sonra güvenlik güçlerimizin, silahlı kuvvetlerimizin, istihbarat unsurlarımızın topyekün meşru hedefidir.

"Üçüncü tarafları uyarıyorum, PKK tesislerinden uzak durun"

Bakan Fidan, "Üçüncü taraflara, PKK'lı, YPG'li tesislerden ve şahıslardan uzak durmasını buradan tavsiye ediyorum." diye ekledi.

Konuşmasında Fidan, silahlı kuvvetlerin bu terör saldırısına cevabının son derece net olacağının altını çizerken, "Böyle bir eylemi gerçekleştirdiklerine bir kez daha pişman olacaklar." ifadesini kullandı.

"Türkiye'nin tavrının ne kadar net olduğu biliniyor"

Dışişleri Bakanı, açıklamasında şunları söyledi:

Geçtiğimiz pazar günü Emniyet Genel Müdürlüğü binası girişinde hain bir terör saldırısı gerçekleştirildi. Teröristler, aracını gasbettikleri bir vatandaşımızı şehit etti.

Mikail Bozdoğan kardeşimize Allah'tan rahmet, acılı ailesine ve milletimize başsağlığı diliyorum. Teröristleri durduran kahraman güvenlik güçlerimize acil şifalar dileklerimi de yineliyorum.

Terörle mücadelede Türkiye'nin tavrının ne kadar net olduğu biliniyor. Bu son olaydan sonra da istihbarat ve güvenlik güçlerimizin yaptığı çalışmalar neticesinde iki teröristin Suriye'den geldikleri, burada eğitim gördükleri açıklığa kavuşmuştur.

KKTC'li Bakan, Kıbrıs sorununu tarif etti

KKTC Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu da Kıbrıs konusunu çeşitli yönleriyle mevkidaşı Fidan ile ele aldıklarını aktardı.

"Kıbrıs sorununun tarifi, Rum tarafının 'Kıbrıs Cumhuriyeti' diye muamele görmesidir." diyen Ertuğruloğlu, şöyle devam etti:

Bu sorunu yaratan yapı Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi 5 daimi üyesi, bu sorunu hâlâ daha uluslararası camianın gündeminde tutan yapı olmaya devam ediyor.

Yani Rum tarafına siz 'Kıbrıs Cumhuriyeti' muamelesi yaptığınız sürece yarattığınız sorunun devamından başka bir şey yaratmıyorsunuz.

Rum tarafının uzlaşmaz tavrı

Ertuğruloğlu, Crans-Montana'da 2017'deki müzakereleri hatırlatarak, burada Rum tarafının uzlaşmaz tavrı nedeniyle müzakere sürecinin çöktüğünü vurguladı.

Öte yandan Dışişleri Bakanı Fidan, Türk dış politikasının, Kıbrıs Adası'na yönelik 2 önemli başlık altında faaliyetlerini yürüttüğünü, bunların da KKTC'nin uluslararası toplumdaki statüsü, Kıbrıs Türklerinin refahı ve güvenliği odaklı olduğunu dile getirdi.

Kıbrıs Türkleri'ni yok sayan yaklaşım

Kıbrıs'ın uzun yıllardır uluslararası toplum tarafından çözümsüzlüğe bırakılmış bir husus olarak gündemlerinde olduğunu vurgulayan Fidan, şöyle konuştu:

Burada temel amaç; Kıbrıs Rum kesiminin hak ve menfaatlerini öne çıkartırken, Kıbrıs Türkleri hak ve menfaatlerini oldukça geride bırakan mümkünse yok sayan bir yaklaşım olmuştur.

Fidan, Türkiye’nin de desteğiyle Kıbrıs Türklerinin her zaman için uluslararası topluma yapıcı bir politikayla yaklaştığını ve Birleşmiş Milletlerin (BM) geçmişte ortaya koyduğu çözüm tekliflerine "evet" dediğini aktardı.

Kıbrıs Türklerinin çözüm tekliflerine "evet" demesine rağmen bu planların kabul görmediğine işaret eden Fidan, Avrupa Birliği'nin (AB) Annan Planı'nı kabul etmemesine rağmen Rum kesimini üye yaparak ödüllendirdiğini belirtti.

Fidan, Kıbrıs Türk Devleti'nin, Ada'da Kıbrıs Türklerinin hakkını savunan, onlar için çatı olan bir yapı olduğunun altını çizerek, "Kıbrıs Türk Devleti'nin uluslararası toplumda tanınması için Türkiye Cumhuriyeti olarak elimizden gelen çabayı göstermeye devam edeceğiz." ifadesini kullandı.

Doğu Akdeniz'deki enerji kaynaklarının kullanımı

Bakan Fidan, konuşmasının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Kıbrıs meselesi çözümlenmeden "Doğu Akdeniz'deki enerji kaynaklarının Ada'daki her iki tarafça ortak kullanımı" konusunda bir ilerleme olup olmayacağının sorulması üzerine Fidan, "Doğu Akdeniz'deki enerji kaynaklarından istifade etmek için Ada'daki nihai çözümü beklemek açıkçası bence hem bölge için hem de dünya için iyi bir durum değil." dedi.

Fidan, geçen yıl temmuzda KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar'ın konuyla ilgili "oldukça yapıcı" yaklaşımda bulunduğunu hatırlattı.

Tatar'ın "Tamam, bizim aramızdaki çözümsüzlük burada duruyor ama belli konular var ki iki toplum da bundan istifade edebilir. Bunların başında hidrokarbon kaynakları geliyor, daha sonra elektrik entegrasyonu, yenilenebilir enerji, su, düzensiz göç, mayınların temizlenmesi gibi konular var." ifadelerini kullandığını aktardı.

Rumlar işbirliğine yanaşmıyor

Bunların halkın çözüm beklediği ve büyük oranda istifade edeceği konular olduğunu kaydeden Fidan, ancak Rum tarafının bu konuda işbirliğine yanaşmadığını söyledi.

Fidan, bu konuda Türkiye'nin görüşlerinin KKTC ile aynı olduğunu vurgulayarak, "siyasal çözümü beklemeye gerek kalmaksızın", her iki tarafın da "eşit şekilde istifade edeceği enerji potansiyelinin kullanımının" mümkün olduğunu dile getirdi.

Bu konuda dünyada yakın zamanlarda hayata geçmiş başka örneklerin bulunduğuna da işaret eden Fidan, "Ben sadece Doğu Akdeniz'de olduğu için söylüyorum. İsrail-Lübnan arasında varılan anlaşma bunun bir örneğidir. Buna benzer bir anlaşma neden Doğu Akdeniz'de Kıbrıs'la olmasın." ifadelerini kullandı.